Cumhuriyetimizin 98’inci yılını kutlarken içselleştirme adına bilimsel tezleri çoğaltıp yılda bir gün değil her zaman üzerinde düşünmeliyiz. Ve Cumhuriyetten bahsederken hemen onunla birlikte Demokrasiyi de eklemlemeliyiz.( Eklemlemek kelimesi burada eklemek, ucuna iliştirmek anlamında değil, içiçe geçmesi anlamındadır.)
Cumhuriyet derken Demokrasi, demokrasi derken Cumhuriyeti kastettiğimiz anlamındadır!
Cumhuriyet ve Demokrasiyi içselleştirip içselleştiremediğimizi net söyleyemediğimiz durumda tabii ki “Tarihte geri dönüş olur mu?” sorusunu sormak gerekir. Bu soruyu sormaktan da ayrıca korkmamalıyız. Ve başkalarına ve kendimize verdiğimiz yanıt da korkusuz olmalı: Tarihte geri dönüş olur mu? Evet, tarihte geri dönüş olur!
Neden? Cumhuriyet ve Demokrasi sana, bana, öbürüne, hani bana diyene, hepimize, herkese, kimsesize, kimsesizin kimsesine bağışlanmış, hediye edilmiş, hibe edilmiş, tüketilmiş, iade şartıyla verilmiş, bir sistem, bir rejim, bir yönetim ilkesi, bir anlayış, bir inanç, bir kurgu değil ki, geri dönüş olmasın.
Cumhuriyet ve Demokrasi; insanlık tarihinin ortak emeğinin bugüne evrilen birikiminin nasırlı elleriyle aydınlık beyinleriyle düşünüp yaşamından damıttığı ortak değerlerdir. Cumhuriyet ve Demokrasi Fazilettir, erdemdir!
Nasırlı eller ve aydınlık beyinler sonraki kuşaklara bunu aktaramazsa elbette ki tarihte geri dönüş olur ve bir bakmışsınız ki avuçlarınızın arasından, parmaklarınızdan yüzlerce yılın birikimi akıp gitmiş ve siz elleriniz boş kalakalmışsınız!
Şu kısacık ömrümde, ömrünüzde kendime soruyorum, kendinize sorun kaç tarihsel döneme tanıklık ettim, kaç tarihsel evrenin içinden geçtim?
İlkel komünal toplum, köleci toplum, feodal toplum, kapitalist toplum ve sosyalist toplum evrelerinden geçen ortak insanlık tarihinde sen, ben, hepimiz hangi evresine gözümüzü açtık, hangi evresinden dünyaya baktık, hangi evresinin tanığıyız!?
Daha düne kadar Güney Afrika Cumhuriyeti ırkçı idi, kölelik vardı. Zincirli, kırbaçlı, sopalı köleliğin bütün dünyada sahte modern köleliğe dönüştüğünü neden haykırmıyorsunuz, dönüşmedi mi?!
Güzel Anadolumda dahi, dünyamızın dört bir yanında toprak ağalığı, şeyhlik, derebeylik kendini güne uyarlayarak çağ artığı dayatmalarını tarihin önüne ayakbağı olarak koymuyor mu?
Kapitalizmden hiç bahsetmeyeyim, her gün her süper-ultra süper markette, ilikten öte kılcal damarlarımıza kadar sistemini, zehrini akıtmıyor mu?
Sosyalizm mi? İlkel komünal toplumdan bu yana modern sosyalizm uygulamalarını bıkmadan usanmadan, bütün kendini eşitlikçi gerçekleştirme ve hakikati yaşama arzusunu hayata geçirme deneyimlerini daha ileriye taşıma arzusu ile Zeus’un sönmeyen ateşini çalarak tüm evrene yayma çabasının adı olarak koyan düşsel yolculuk değil mi?
Ben kağnıya bindim, köyümün derelerini kağnı üzerinde geçtim.
Harmanyerinde dövene bindim, arpanın, buğdayın danesinden ayrılmasında altı çakıltaşlarıyla döşenen dövenin üzerinde tarihsel çocukluğumu yaşadım.
Öküzün, atın, eşeğin çektiği karasabanın ardından Aşık Veysel deyişiyle toprağın bağrının yarılmasına tanıklık ettim.
İmeceyle harman kaldırılmasına, bağbozumuna tanıklık ettim, ediyoruz, yaşıyoruz, şu kısacık ömrümüze bütün tarihi sığdırıyoruz.
Cumhuriyetin ve Demokrasinin tarihsel altyapısını, ekonomik altyapısını, evrimini, devrimini anlayabiliyor muyuz?
Ve hala soruyoruz, Tarihte geri dönüş olur mu!?
Tarihin içindeyiz. Tarih bizim içimizde. Cumhuriyet bizim içimizde. Demokrasi bizim içimizde. Hakikat bizim içimizde. Biz Cumhuriyetiz, biz Demokrasiyiz. Bunu diyebiliyor muyuz, böyle söyleyebiliyor muyuz?
Sahi hâla soruyor muyuz, Tarihte Geri Dönüş Olur mu!?
Olmaz! Tarih zaman zaman duraklarmışçasına, gerilermişçesine görünse de su misali, zaman misali, hayat misali akar, akar, akar…
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.