OĞULCAN BAKİLER - 62 yaşındaki Selim Keleş 2008’de emekli olmasından bu yana İzmir’de taksi şoförlüğü yaparak geçim mücadelesi veriyor. Emekli olduğundan bu yana şoförlüğü hiç bırakmayan Keleş, 10 Ekim’de ölümle burun buruna geldi. Taksisine aldığı yolcu, araçta bulunan paraları gasp etmek için yanında bulunan ve gizlediği kaldırım taşı ile Keleş’in başına vurarak darp etti. Taşlı saldırı sonucu kafasından yaralanan Keleş, yaşadığı olaya ve bundan sonra da başına gelebilecek tüm risklere rağmen iyileşince işine geri döneceğini söylüyor.
Çalışmak zorunda olmasının nedeniyse, hayat pahalılığı karşısında emekli maaşının yetersiz kalması. Emekli aylıklarına yılbaşından önce ek zam beklentisi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklilere bir kereye mahsus 5 bin lira ikramiye yatırılacağı şeklindeki açıklamasının ardından rafa kalkmış durumda. Hem emekli olup hem de fiilen çalışmayı sürdürenlerse bu düzenlemenin dışında bırakıldı. Emekliler Kasım ayında hesaplarına tek seferlik yatırılacak olan ikramiyeyi beklese de bundan faydalanamayacak olanlardan biri de Selim Keleş.
Yenigün gazetesinin sorularını yanıtlayan Keleş, hükümetin emekliler arasında çalışan-çalışmayan ayrımı yapmasına tepkili. Geçim sıkıntısı yüzünden çalışmak zorunda olduğunu anlatan Keleş, “Emekli maaşları çok düşük. Yaşam şartları karşısında emekli maaşlarıyla geçinemiyoruz. Çalışmak zorundayız. Böyle riskli bir işte keyfimden çalışmıyorum. Taksi şoförleri gece gündüz 24 saat risk altındayız. Eğer fırsatını bulabilseydi beni direksiyon başında öldürecekti. Şu an istirahatteyim, biraz daha kendimi iyi hissedince işe döneceğim. Başka çarem yok, çünkü çok ihtiyaç var” dedi.
“Mezarda emeklilik”
Eşi de emekli maaşı almasına rağmen geçim sıkıntısı çektiklerini vurgulayan Keleş, “Şu anda oturduğumuz ev kendimize ait. Geçmişte borç harç yapabildiğimiz evde oturuyoruz. Kira derdimiz yok. Eşim de emekli, hanemize 20 bin lira maaş giriyor. İki emekli maaşı olduğu halde yine de yetmiyor. Çalışmak zorundayım” şeklinde konuştu.
Bir gün işi bırakıp emekli hayatı yaşamayı hayal edemediğini söyleyen Keleş, “Herkesin hayali emekli olduktan köşesine çekilip dinlenmektir ama şu anda biz önümüzü göremiyoruz. Eğer durumlar iyileştirilmezse ölünceye kadar da çalışacak gibiyiz. Maaşlarımız en azından iki katı kadar olsa herhalde bir nefes alırdık, o zaman da işi bırakabilirdim” dedi. Keleş çalıştığı için 5 bin lira ikramiye alamayacak olmasına da tepki göstererek, “Madem emeklilere bir destek verilecek o zaman herkese verilmesi gerekiyor. Çalışan hiçbir emekli zaten keyfinden çalışmıyor. Mutlaka ihtiyacı olduğu için çalışıyor” diye konuştu.
Hayat pahalılığıyla mücadele yöntemi boğazdan kısmak Emekli olmasından bu yana çalışmaya devam edenlerden bir diğeri de 60 yaşındaki Hüseyin Gül. 2008 yılında emekli olan Gül de emekli aylığıyla geçinemediği için çalışmak zorunda olduğunu söylüyor. Gül, “Ayakta kalmak için, yaşamak için çalışmaya devam ediyorum. Emekli maaşı ne yazık ki insanlar için bir
kurtuluş değil. Aldığımız maaş yaşam değil, ölüm maaşı. Eşim de emekli, ben de emekliyim. Evimize 16-17 bin lira toplam maaş giriyor. Rakam olarak baktığınızda iyi bir rakam gibi görünüyor ama harcamaya geldiğinde yetmiyor” dedi.
Hayat pahalılığına karşı boğazlarından kısarak çare aradıklarını dile getiren Gül, “Gıdadan, giyimden kısarak yaşıyoruz. Eskiden pazara gittiğimizde arabayı doldurup gelirdik. Şimdi sepetin yarısı bile dolmuyor ama cebimizden çıkan para çok yüksek. Pazarda birisini alırsanız diğerini alamıyorsunuz” diye konuştu. Gül, ekonominin ve emeklilerin yaşam şartlarının giderek kötüleştiğini de ifade etti.
“Maaşımıza zam istemiyoruz, yeter ki hayat pahalılığı sona ersin”
Hükümetin ikramiye düzenlemesinin dışında bırakılmalarını da eleştiren Gül, “Emeklileri çalışan-çalışmayan olarak ayırdılar. Bugün 11 yerden maaş alarak devleti yönetenler, emeklileri 5 bin lira için ayırıyorsa orada bir sıkıntı var demektir” ifadelerini kullandı. Gül emeklilerin ocak ayında 6 aylık enflasyon farkı oranında alacakları zammın yüksek tutulmaması için tüketici enflasyonunun düşük gösterildiğini de savunarak, “Emekli maaşlarına zam yapılması zaten çözüm değil. Hayat pahalılığının bitirilmesi gerekiyor. Bugün 8400 lira alırken ekmek 7 lirayken, yarın benim emekli maaşım 20 bin lira olacak ama ekmek de 50 liraya çıkacak. Hayat pahalılığı varken zammın da bir anlamı yok” şeklinde konuştu.
“Emekliler arasında eşitliği bozdular”
Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre göre yaklaşık 14 milyon emekli bulunuyor. En düşük emekli aylığı, taban maaş düzenlemesiyle, kök maaşları en düşük aylığın altında kalanların maaşı Hazine tarafından tamamlanarak 7500 lira olarak veriliyor. En düşük aylık alanların sayısı resmi olarak açıklanmazken emeklilik uzmanlarına ve sendikalara göre, ortalama emekli aylığı da bu civarda. Bu da emeklilerin çok büyük bir bölümünün asgari ücretten de düşük aylık almaları anlamını taşıyor. Emeklilerin asgari ücretin altındaki yaşam şartları, büyük bir çoğunluğunu emekli olduktan sonra da
çalışmaya devam etmeye zorluyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Konak Şube Başkanı Esma Minareci, Türkiye’de bulunan emeklilerin 4 milyonunun fiilen çalışmayı sürdürdüğünü söyleyerek, kalanlar arasında da kayıt dışı çalışanlar olduğuna dikkat çekti.
Yenigün gazetesine değerlendirmede bulunan Minareci, çalışan emeklilerin ikramiye düzenlemesinden muaf tutulmasıyla emekliler arasında eşitliğin bozulduğunu belirtti. Minareci, “4 milyon çalışan bu düzenlemenin dışında kaldı. Bir gün part time olarak bir yerde çalışsalar bile ikramiyeyi alamıyorlar. Böyle bir şey düşünülebilir mi? Emeklilerin ikiye ayrılması asla kabul edilemez. Emekliler perişan halde, 7500 lira aylıkla evlerini geçindiremedikleri için çoğu çalışmak zorunda kalıyor” dedi.
Ocak ayı öncesi ek zam beklentisi içinde olan diğer emeklilerin de 5 bin lira ikramiyeyi yeterli bulmadıklarını kaydeden Minareci, “Bu rakam asla geçim şartlarını karşılamaz. Emekli borç harç içinde, beş bin lira neyine yetecek? Biz insanca yaşanabilecek, adaletli bir şekilde ödemesi yapılacak bir miktar istiyoruz. Emekli maaşları yılbaşı zammı ile en az 20 bin liraya yükselmeli” dedi. Minareci, aylıkların emekli sendikalarıyla yapılacak toplu sözleşmeler sonucunda belirlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.