30 Ekim anmasında iktidara sitem: İzmirlileri cezalandırmayın!

İzmir’de 30 Ekim tarihinde meydana gelen depremde hayatını kaybedenler anıldı. Başkan Soyer ve Serdar Sandal'ın açıklamaları haberin devamında...

Zeynep Gizem Eskici
Zeynep Gizem Eskici Tüm Haberleri
+1
Haber albümü için resme tıklayın

Yenigün Gazetesi'nden Sıla Arabacıoğlu'nun haberine göre, depremzedeler için Türkiye’de ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Halk Konut Projesi’nin ilk uygulaması olan Dilber Apartmanı önünde 30 Ekim İzmir Depremi’nde hayatını kaybedenler anıldı. Anma töreninin ardından Bayraklı Hasan Ali Yücel Parkı’nda 30 Ekim Deprem Anıtı’nın önünde saygı duruşunda bulunuldu ve karanfil bırakıldı. Tunç Soyer, önceliklerinin dirençli kent olduğunu söyleyerek, “Başka bir önceliğimiz yok. Ey yukardakiler, duyun sesimizi. Bizi cezalandırmak için bu halkı cezalandırmayın. Anlayan anlamıştır” ifadelerini kullandı.

‘ACILARI SARMAYA ÇALIŞTIK’

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, “Bundan tam 3 yıl önce saatler 14:51 gösterirken bir depremle sarsıldık. 30 Ekim tarihin en büyük felaketlerinden bir olarak tarihe kazındı. Bu acı hiçbir zaman dinmeyecek. Acıları biraz hafifletebilmek için acılarınızı sarmaya gayret ettik. Depremin hemen ardından dakikalar içinde afetten etkilenen hemşerilerimizin yardımına koştuk. Hep birlikte müthiş bir seferberlik başattık. Depremin daha ilk günü sözü vermiştik, 1 ay içinde kış basmadan mağdur vatandaşlarımız başını sokacağı yuva ile buluşturmamız lazım demiştik. Öyle de yaptık. Tam 1 ay sonra tek bir çadır kalmamıştı, tamamının başını sokacağı yuva ile buluşturmuştuk” dedi.

‘ACILARIMIZ KABUL TUTMADI’

Depremde ölmenin kader olmadığını söyleyen Soyer, “Zamanında alınmayan önlemler ve rant hırsı öldürür: Şehirler bizim yuvamız. Bu ülkede şehirler vatandaşa için değil küçük bir zümreyi daha da zenginleştirmek için inşa ediliyor. 6 Şubat depremi bir kez daha bunu gözler önüne serdi. Ne 30 Ekim'de ne 6 Şubat'ta acılarımız kabuk tutmadı. Artık dirençli kentler inşa etmek zorundayız. Bizim en temel meselemiz budur. İnsan onuruna yakışır güvenli şehir kurmak. Doğa sadece iyilik üretiyor. Doğadan geldiğini sandığımız felaketler insanoğlunun oluşturduğu tahribatın sonucu. Bir daha insanların yüreğine sevdiğinin acısı düşmesin diye çalışmalarımız kararlılık ile sürdürdük” diye konuştu.

Soyer, “Kentsel dönüşümden anladığımız sadece eski binaları yıkarak yenilemek değil, İzmir'in herkesin güvenle nefes alıp verdiği yuvaya dönüştürmek. Bu ilke ile hayat bulan Dilber Apartmanı'nın önündeyiz. Bu örnek yapı Halkkonut projemizin ilk örneği. 5 ay içinde anahtarları teslim edeceğiz. İzmir halkının İzBB’ye güvenmesi gerekiyordu. Onların güveni sürdükçe İzmir Büyükşehir Belediyesi bu şehrin daha güvenli hale gelmesini mümkün kılacak. Dün Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını olağanüstü bir coşku ile kutladık. Türkiye’de İzmir kadar hiçbir şehir bu kadar büyük bayram gibi kutlamadı. İzmir İzmirliliğini yaptı. İzmirliler sokaklar olağanüstü bir bayram yaşadı. Onun coşkusu bir yandayken bugün içimizde büyük ve buruk bir hüzün var. 30 Ekim'de kaybettiklerimizi büyük bir özlemle anıyoruz. Diliyorum böyle acıların bir daha yaşanmadığı bir şehri kurabiliriz” açıklamasını yaptı.

‘YALNIZ KALDIK’

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Deprem planlanan bir iş değil ve bizim de hazırlıklı olduğumuz bir süreç değil ama gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki. Bu afeti belki de tüm Türkiye’de herkese model olabilecek bir şekilde el birliğiyle atlattık. Arama kurtarma süreçleri dışındaki süreçlerin tamamında yalnız olduğumuzu söyleyebilirim. Yılmadık. Çünkü sırtımızı dayandığımız bir İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve Bayraklı Belediyemiz vardı. Birileri belki bir şeyleri planlamış olabilirler, bayraklı yok saymış olabilirler, görmemiş olabilirler. Sesimiz kulaklarına ulaşmamış olabilir ama bir şeyi unuttular. Bayraklı depremzedelerin yanında bayraklı Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ve yurttaşlarımız var” ifadelerini kullandı.

ELAZIĞ VE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI

Elazığ ve İzmir’e deprem döneminde yapılan yardımları karşılaştıran Sandal, “Elazığ’a yapılan yardım 560 milyon, İzmir’e ise 3 milyon. Bütün Elazığlı yurttaşlarımıza helali hoş olsun. Belki daha fazlası da gerekir ama Bayraklı için gelen para 3 milyon TL. Bizde yapılan konut. 5 bin Elazığ’da yapılan konut sayısı 28 bin. Şimdi rezerv alan diye ilan ettiğimiz alanda depremzedelerin konutları acaba depremzedelere satılıyor mu diye endişelerimiz var. Biz üçüncü şahıslara satıldığını biliyoruz ama bu işlemler noter aracılığıyla olduğu için ispatlayamıyoruz. Bu konuda tüm depremzedelerin ve depremzedelerin derneğinin duyarlı olmasını özellikle rica ediyorum. Rezerv alanındaki arazi satışlarını onaylamıyoruz. Depremzede yurttaşlarımız için ayrılan bölgede yapılan konutlar ücretleri karşılığında depremzede satılıyor. Biz bu satışlar yapılıyor dediğimizde itiraz eden arkadaşlar kendi kendilerini ele vermiş oldular. Yukarıdaki rezerv alanda yaklaşık 250 konutumuz, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne tahsis edildi. Biz tabii ki öğrencilerimizin yurt meselesinin çözülmesini isteriz ama bu bugüne kadar ihmal ettiğiniz depremzedelerin hakkını alıp bir başkasına iade etmekle de olmaz” dedi.

‘RUHSATINI ALAMAYAN BİZE GELSİN’

Sandal, depremzede vatandaşların ruhsat almakta zorlandığı noktasında ortaya atılan iddialara cevap vererek, “Ruhsatla ilgili iş tamamen bir algı operasyonudur arkadaşlar. Bugüne kadar. 30 yakın arkadaşımız ruhsat alamıyoruz diye bazı taleplerde bulundular. Yaptığımız şey çok basit. Hem vatandaşlarımızı hem müteahhidin hem de bürokratlarımız çağırıyoruz. Ama bugüne kadar taleplerin tamamında aslında müteahhitlerin üzerine düşen evrakları belgeleri tamamlamadı. Ruhsatla ilgili problemi olan her arkadaş her an b izi ziyaret edebilir, ulaşabilir kapımızı çalabilir. Her depremzede istediği her an bizi rahatsız edebilir, gecenin ikisi üçü fark etmez. Vatandaşımızın derdini çözmek bizim öncelikli görevlerimizden bir tanesi” diye konuştu.

‘ACILARI HAFİFLETMEYE ÇALIŞIYORUZ’

İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Bilal Çoban, “Böyle acıların yaşandığı bir günün anma töreninde ne konuşulur açıkçası çok fazla bilmiyorum. Acılarımız hala çok taze. Hala kayıplarımızın ardından gözyaşı döküyoruz. Derneğimizi kurduğumuzda şehitlerimize hiçbir zaman yalnız bırakmadık ve onların unutulmasına müsaade etmedik. Onların ailelerini, kendi ailelerimiz olarak gördük. Maalesef gidenleri geri getiremiyoruz, yerlerini dolduramıyoruz ancak yine de acılarını paylaşarak onların acılarını hafifletmeye çalışıyoruz” dedi.

‘ÖNÜMÜZDE ÖRNEK YOKTU’

Dilber Apartmanı Kooperatifi Başkanı Elif Keskin, “15 Ocak 2023 tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla temelini attığımız inşaatımızın tahminen altı ay içerisinde tamamlayıp evlerimize geçmeyi ümit ediyoruz. Bizler daha önce inşa yapmadık, hiçbirimizin kooperatif deneyimi yok. İlk kurulan kooperatif biz olduğumuz için önümüzde bir model de yoktu. Bu modeli biz oluşturacaktık. Zorlandığımız, tıkandığımız, umudumuzu kaybettiğimiz zamanlar oldu. Fakat asla vazgeçmedik. Biliyorduk ki biz başarırsak arkamızdan gelen kooperatifler de başaracaktı. Biz depremzedeler çok şanssız bir döneme denk geldik. Pandemi, deprem, arkasından gelen son yıllardaki büyük bir ekonomik kriz karşısında tutunabildiğimiz tek ekonomik dal Bayraklı Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin vermiş olduğu verilen emsal artışıdır. Bütün depremzedelerin ortak sorunu kentsel dönüşüm kredi faiz oranlarının çok yüksek olmasıdır. Aylık taksit tutarı yaklaşık 30 bin ile 40 bin lira arasında. Depremzedelerin büyük çoğunluğu, emekli ve dar gelirli iş olduğu için kentsel dönüşüm kredi taksitlerini ödemeleri çok zordur. Krediyi kullanmış olsalar da inşaat maliyetlerinin artışı nedeniyle kullanılan krediler yeterli gelmeyecektir. Zaman kaybetmenin para kaybetmek demek olduğu dönemdeyiz” diye konuştu.

Kaynak: Yenigün Gazetesi

30 Eki 2023 - 15:59 İzmir- İzmir Haberleri


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.