Dertsizler Meyhanesi / Baki Mesut Köprücü

Altay Ömer Erdoğan bu hafta sayfasına yazar Baki Mesut Köprücü'nün "Dertsizler Meyhanesi" eserini taşıdı.

Nedim Kirtiş
Nedim Kirtiş Tüm Haberleri
Büyütmek için resme tıklayın

 O türküler mi... Gerçektiler.   Topyekûn yoksa, yalancı olurdu bir halk!

Yay, kemana dokundukça yüreğine gam doluyordu Cemil’in. Hele o son türkü yok mu... Ciğerini dağladı da özünü lime lime etti.

Kalkan ile Kaputaş’ın arası

Yol mu bulamadı dağlar arası

Halil’im düşmüş de elde çapası,

 

Halil’im, Halil’im, garip Halil’im!

Yar başından düşmüş, ölmüş Halil’im...

Rakı masasının hüznü arttı. Cemil, kadehini doldurup Kenan’a baktı: “En çok etkilendiğim türkülerden biri...” dedi.

“Nedir seni bu kadar etkileyen? Halil’in ölmesi mi?”

“Yar başından düşmüş, ölmüş. Elde çapası... Çok kederleniyorum bu sözleri duyunca. Hele ezgisi... Beni Halil’in öldüğü dağlara götürüyor! Türkünün devamı da çok acıklı değil mi sence:

Adı taş üstüne yazılı galdı

Curası duvarda asılı galdı

Hörüsü ardında yasılı galdı

 

Halil’im, Halil’im, garip Halil’im!

Yar başından düşmüş, ölmüş Halil’im...

Baksana şu sözlere... Ben Halil’i görmedim ama onun gerçekten yaşadığına ve uçurumdan düşüp öldüğüne eminim...  Türküler, yalan söylemez Kenan!”

“Peki... Halil niçin öldü?”

“Ayağı kaymıştır, ne bileyim açlıktan başı dönmüştür. Yahut başka bir kaza...”

“İşte ben bunu diyordum sana. Halil niçin öldü? Türküler geri getirebiliyor mu onu?”

“Ne demek istiyorsun?”

“Yar başında o zorlu şartlarda çalışacağına... Neyse boşver!”

“Türkünün ne suçu var!”

“Türküyü suçlamıyorum. Benim derdim başka... Ardından yaktığımız ağıtlar, dile getirdiğimiz ezgiler, hiçbir işe yaramıyor. Halil o gün, orada öldü. Bu kadar...”

“Kenancım, ben Halil’e üzülüyorum. Onun acısını derinden hissediyorum. Halil’in ardından yaş döküp ağlayanlar da benim gibi...”

“Tamam boşver, neyse! Ağlayıp sızlayınca sorunlar çözülmüyor. Ölenlerin ardından türkü söylemek de yersiz... Halil’in ardından söylenenler, sizi avutuyor; Halil’in işine yaramıyor!”

Cemil sustu. Kadehini yudumladı. Orkestranın gamlı dünyasına kaptırdı kendini yeniden. Bir o yana, bir bu yana sallanıyordu. Sallandıkça hatıraları dökülüyordu zihninden.

Kenan, sahnede kimse yokmuş gibi yüzünü çevirdi. Karla kaplı sokağa baktı camdan. Aklı Halil’deydi. Bir adam geçiyordu yarı karanlık sokaktan, kayıverdi, yere düştü. Bir müddet yerde durdu. Doğruldu sonra. Çırptı üstünü başını. Kenan, derin bir nefes aldı adamın kalktığını görünce.

“İyi misin!” dedi Cemil endişeyle.

“İyiyim, iyiyim. Öylesine bakındım. Kar tutmuş her yeri. Bu kış çetin geçecek!”

Keman, sustu; bağlamaya bıraktı yerini. Ardından kaval üflendi, bir uzun hava icra edildi. Sonra, hiçbir şey olmamış gibi bütün çalgılar, kederlerini unutup oyun havasına yöneldiler.

“Buraya kadar...” dedi Kenan avucunu döndürüp. “Halil çoktan unutuldu.”

Cevap vermedi Cemil. Çalgıların ritmine kaptırdı kendini. Eli ayağı oynuyordu.

Rakı bardakları tokuşturuldu. Dertsizler Meyhanesi’nde hava değişiverdi bir anda. Mezeler tazelendi, masalar şenleniverdi. Sahnede sanatçılar, masalarda müşteriler, aralarda garsonlar coştu; kıpır kıpır oldu herkes. Halil, elinde çapası; öylece uzanmaya devam etti dağlarda. Halil’in yerini Mustafa alıverdi:

Amanın gel, gel; aslan Mustafa’m aman

Haydi eller havaya... Hey hey hey hey..

Baki Mesut Köprücü

Şiir, deneme türlerinde yıllarca kalem oynatmış, kendini öyküde bulmuştur. Ona göre öykü: olay, durum ve düşünceleri yakalama sanatı; estetik bir göz ve insanî bir duyarlılıkla yoğrulması gereken bir yazma eylemidir. Yazdıklarında  insanlığın evrensel acılarını, sevinçlerini, kahramanların arayış ve özlemlerini dile getirmiştir. Kaybolmaya yüz tutmuş diller, ötekileştirilmiş insanlar, İç Anadolu’nun sosyal gerçekleri, halk türküleri ve efsaneleriyle yoğrulmuş Anadolu, işçilerin hayatları, ölüm, evrim, varoluş sancıları gibi meseleler öykülerinde işlediği başlıca konulardır. Öyküleri Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi, KE, Eskişehir Sanat, Edebiyat Atölyesi, Edebiyat Nöbeti, Leylam, Öykü Gazetesi, Çinikitap, Poesis, Anatolia, Kara Yılkı, Maviada, Bi Konuşalım mı, Kenar Şehir gibi birçok edebiyat dergisinde ve çeşitli platformlarda yayımlanmıştır. Öykülerini Gam Bağımız Var adlı kitapta topladı.

18 Kas 2023 - 06:40 - Kültür-Sanat Haberleri


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.