Atatürk’ün çok konuşulan fotoğraflarındandı: İzmirli araştırmacı o fotoğraftaki çocuğun kimliğini belgeledi!

İzmirli araştırmacı yazar Bedri Cumhur Doğu, Türkiye’de uzun yıllar tartışma konusu olan fotoğrafla ilgili yeni detaylara ulaştı. Atatürk’ün kucağında bir çocukla çektirdiği fotoğraf ve fotoğraftaki çocuğun kim olduğu sorusuna, 23 Şubat 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi ile yanıt buldu. Bedri Cumhur Doğu, fotoğraftaki çocuğun Atatürk’ün çok yakın dostlarından biri olan İzzet Ulvi Aykurt’un oğlu Gültekin Aykurt olduğunu belgeledi.

Nedim Kirtiş
Nedim Kirtiş Tüm Haberleri
+4
Haber albümü için resme tıklayın

Yenigün Gazetesi'nden Kenan Yeşil'in haberine göre, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 15 Mayıs 1922 yılına ait ve yanında bir çocuğun bulunduğu fotoğraf uzun yıllar tartışma konusu oldu. Birçok kişi Atatürk’ün yanındaki çocuğun kendisi olduğunu veya ailesinden biri olduğunu iddia etse de gerçekler yeni bir araştırmayla netleşti. İzmirli araştırmacı yazar Bedri Cumhur Doğu, fotoğraftaki çocuğun Atatürk’ün çok yakın dostlarından biri olan İzzet Ulvi Aykurt’un oğlu Gültekin Aykurt olduğunu belgeledi. Yaptığı araştırmada, 23 Şubat 1939 Cumhuriyet Gazetesi'nde İsmail Habib’in kaleme aldığı "Atatürk'ten Hatıralar ve İbretler" yazı dizisinin 17. Bölümü olan "Karakterinden Çizgiler" bölümünde geçen bir hatıratta isim, tarih ve fotoğrafın çekildiği yerle ilgili detaylı bilgiler ortaya çıktı. Öte yandan İzzet Ulvi Aykurt’un torunu, Gültekin Aykurt’un oğlu İzzet Tuğtekin Aykurt ise babasının Atatürk’le olan fotoğrafın son 50 yılda 7-8 defa başka insanların kendilerine ait olduğunu iddia ettiğini ancak bunun bir unvan gaspı olduğunu söyledi. Ortaya çıkartılan yeni belgenin ailesi açısında çok değerli olduğunu dikkat çeken Aykurt, “Bu fotoğraftaki kişinin babam olduğunun kanıtı Anıtkabir’de mevcut. Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivinde var. Genel Kurmay Başkanlığı arşivinde var. Bu gazetenin ortaya çıkmasında büyük fayda var” dedi.

Bedri Cumhur Doğu

İZMİRLİ MEBUSLAR MÜSAMERE DÜZENLİYOR

İzmirli araştırmacı yazar Bedri Cumhur Doğu, Türkiye’de birçok defa tartışma konusu olan fotoğrafa ilişin yeni bir detaya ulaştı. “ İzmir’e Doğru” gazetesini çıkartan ve Cumhuriyetin ilanı sonrasında önemli görevlerde bulunan İzmir yurdu üyelerinden Vasıf Çınar ve Mustafa Necati beyler tarafından Ankara’da 15 Mayıs 1922 günü İzmir işgalinin üçüncü ve son matem yılında bir programın organize edildiğini belirten Bedri Cumhur Doğu, Vasıf Çınar ve Mustafa Necati ile İzmir mebuslarından bazı kişilerin söylevler yaptığını ve Fazıl Baki Bey’den sonra Mustafa Necati’nin kürsüye çıkarak İzmir işgali sonrasında yaşanılan matem günleri mitinge katılanlarla paylaştığını aktaran Doğu, “Miting sonrası ise İzmir Gecesi isimli müsamerede, TBMM’nin yanındaki Millet Bahçesinin ortasında ahşap tiyatro binasında, Muallim Mektebi öğrencileri ile birtakım gençlerin katılımı, Gâzi Paşa’nın huzurlarında Küçük Gültekin şiirini okumuştu. Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde muhabir olarak çalışan İzzet Ulvi Bey’in oğlu Gültekin’e sıra geldi. Gültekin’i sahneye Enver Behnan (Şapolyo) getirdi. Gültekin babasının yazmış olduğu ‘Hınç’ şiirini okumaya başladı” ifadelerini kullandı.

İSMAİL HABİP’İN YAZISI GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARDI

Bedri Cumhur Doğu, yaptığı araştırma sırasında 23 Şubat 1939 Cumhuriyet Gazetesi'nde İsmail Habib’in kaleme aldığı “Atatürk'ten Hatıralar ve İbretler” yazı dizisinin 17. bölümü olan “Karakterinden Çizgiler” bölümünde geçen bir hatıratın yer aldığı bilgisini paylaşıp, “Yazı dizisindeki detaya baktığımızda gerçeği görebiliyoruz. İsmail Habip’in yazısında, ‘1922 Mayıs’ının 15’i. İzmir işgalinin üçüncü ve son matem yılına giriyoruz. Evvelce Balıkesir’de çıkarılan «İzmir’e Doğru» gazetecileri, rahmetli Vasıf Çınar ve Mustafa Necati beyler ile beraber bir müsamere hazırlamaktayız. Düşman mezalimini gösteren piyesin provasında beş-altı yaşlarında, uzun kirpikli, ince çizgili bir çocuk, yaşından beklenmeyecek bir hassasiyetle, sahneye yumruklarını sıkarak «kahrol», «canın çıksın» filan deyip duruyor. Muharrir arkadaşlardan İzzet Ulvi’nin Gültekin isimli çocuğuymuş. Babasına kehanet yapıyorum: Eğer müsamere gecesi bu çocuk bir şiir okuyacak olursa o kadar alkışlanacak ki Gazi onu kucağına çağırıp okşayacak ve İzzet Ulvi birdenbire «Gültekin’in Babası» diye meşhurlaşacaktır. Gazi sahiden müsameremize geldi. Hem de locasına girmeyerek, halk arasına karışmak için, orta yerde, bizim önümüze rastlayan sıraya oturdu. Küçük Gültekin şiddetle alkışlanıyor. Umumun ısrarı karşısında numarasını tekrarlasın diye yeniden çıkarıldığı zaman «artık okumam» diye sahneden kaçıverince kimde can kalır. Gazi çocuğu çağırttı, kucağına aldı ve cebinden altın kordonlu, altın kapaklı saatini çıkarıp Gültekin’e verdi.’ ifadeleri yer alıyor. Burada anlaşılıyor ki fotoğraftaki çocuk, Atatürk’ün yakın dostlarından İzzet Ulvi Aykurt’un oğlu Gültekin Aykurt’tur” diye konuştu.

AYKURT AİLESİ UNVAN GASPI MAĞDURU

Fotoğraftaki çocuğun Gültekin Aykurt olduğunun belgelenmesi sonrasında Gültekin Aykurt’un oğlu İzzet Tuğtekin Aykurt’a ulaştık. Gazetemize açıklamalarda bulunan Aykurt, babasının Atatürkle olan diğer fotoğrafları paylaşıp, “Babamın Atatürk’le olan fotoğrafını son 50 yılda 7-8 defa başkaları kendilerine ait olduğunu iddia etti. Bu bir unvan gaspıdır. Medeni dünyada bir suçtur. Bu fotoğraftaki kişinin babam olduğunun kanıtı Anıtkabir’de mevcut. Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivinde var. Genel Kurmay Başkanlığı arşivinde var. Bu fotoğraf 15 Mayıs 1922 yılına aittir. O gün çekilmiş tek fotoğraf değildir. Babamın şiiri okurken de fotoğrafları var. Arkasında ise zamanının muhafız Alayı atlı birlik var. Atatürk’ün babama hediye ettiği altın saat vardır. Onun içerisinde Gazi tarafından yazılmış bir methiye vardır. O saati Anıtkabir’e bağışladım ve orada herkes görebilir. Bu gazetenin ortaya çıkmasında ailemiz adına büyük önem taşıdığını söyleyebilirim” diye konuştu.

İzzet Tuğtekin Aykurt

‘AYKURT’ SOYADINI ATATÜRK VERİYOR

Dedesi İzzet Ulvi Aykurt’un 7 dönem milletvekili görevi yaptığını anlatan Tuğtekin Aykurt, ailesine bizzat Atatürk tarafından ‘Aykurt’ soyadı verildiğini söyledi. Babasının şiir okuduğu güne ilişkin detaylar veren Aykurt, “Bu toplantının sebebi, İzmir’in işgalinin lanetlenme günüdür. 15 Mayıs 1922 yılı İzmir’in kuruluşundan öncesine ait. Ortada cumhuriyet yok. Şiirin içinde ‘Katil Yunan’ kelimesinin bir iki kez tekrar eder. Gazi, dedeme talimat vermiş, ‘Bu bir kere zikredilse yeterlidir. Biz bu adamları zaten perişan edeceğiz’ demiştir. Bunun dışında Dumlupınar’da mezarın başında okuduğu ‘Dumlupınar’ şiir var. Bu şiir literatürde, ilkokullarda okunur. Dumlupınar Şiirinin yazarı da dedem İzzet Ulvi Aykurt’tur. Bizzat Atatürk tarafından Atamızın ıslak imzasıyla ailemize ‘Aykurt’ soyadı verilmiştir” dedi.

İZZET ULVİ ŞİİRLERİ YAZDI, OĞLU GÜLTEKİN OKUDU

İzzet Ulvi Aykurt’un edebi kişiliği üzerine araştırma yapan ve “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Aydının Anatomisi İzzet Ulvi Aykurt” isimli kitabın yazarı Gaziantep Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Sinan Ulu, “İzzet Ulvi Aykurt, edebi yanı çok geç anlaşılan bir isimdir ve Atatürk’ün ölümüne kadar yanında olan az sayıdaki insanlardan biridir. Çok sayıda yazısı var. Fikir yazıları ile gazeteci kimliği ön planda olan aydın bir insan. Kitap olarak 1915-1916 yıllarında yazdığı ‘Son Mektuplar’ isimli bir hikaye kitabı var. Ama geri kalanların hepsi gazete ve dergilerde yayınlanmış. Soyadı Kanunu sonrasında Atatürk tarafından Aykurt soyadı veriliyor. 15 Mayıs 1922 yılında Gütekin Aykurt tarafından Atatürk’e okunan ‘Hınç’ isimli şiirin yazarı İzzet Ulvi Aykurt’tur. Ayrıca ‘Dumlupınar’ şiiri İzzet Ulvi Bey’e aittir” ifadelerini kullandı.

Gültekin Aykurt’un Atatürk’e okuduğu ‘Hınç’ isimli şiir

“Düşman, düşman, vahşi düşman
Geçtiğin yer ateşle kan!
Katil Yunan, hain düşman
Türk geliyor, buna inan!
Elde bomba, ruhta iman!
Kovacağız seni yurttan!

Ey Garp (Batı), bu mu medeniyet?
Zulme bizden yüzbin lanet…
Şark’tan (Doğu’dan) sana bin nefret.
Ey Garp, bu mu insaniyet?
Lanet! Lanet! Lanet! Lanet!

Ben Gültekin feda canım,
İstiklale baş koyayım,
Yurt kurtulur, var imanım
Türk kurtulur, var imanım.

Kaynak: YENİGÜN GAZETESİ

# İzmir

21 Kas 2023 - 12:41 - İzmir Haberleri


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.