Yüz yıllık hikayenin sessiz şahidi

Yüz yıllık bir hikâyenin içinde barındırdığı ne çok efsaneler vardır kim bilir? Ve kim bilir belki de adını bile duymadığımız hayatlar dokunmuştur en önemli anlarında, en kritik noktada…
Bugün sizlerle Cumhuriyeti, Cumhuriyete şahitlik eden bir köpeği konuşacağız.
Kahverengi bir av köpeği…
Yalova’da bir fotoğrafçının daha küçük yaşlardayken sokakta bakmaya başladığı, parlak, kısa tüylü bir erkek Pointer.
Belki de bu ülkenin en ünlü köpeği olacağını bilmeden o sabah yine Yalova sokaklarında fotoğrafçının etrafında dolanıyordu, ta ki O gelene kadar…
Atatürk…
Atatürk Yalova’yı çok severdi, bir dinlenme köşesi gibiydi O’nun için, termalleri kullanırdı sık sık. Hayatının 311 günü Yalova’da geçmiş diyebiliriz. Yine böyle bir ziyaretinden birinde Yalovalı fotoğrafçıyla sohbet ederken fark eder köpeği.
Adı Foks’tur…
Adının ne zaman ve kim tarafından konulduğu bilinmese de Türkiye tarihine geçecekti…
Atatürk, çocukluk yıllarından beri mutlaka yaşamında bir köpeği kendine dost edinmiştir. Dayısının çiftliğinde yaşadığı dönemde iki köpeği vardı, Askeri Ataşelik döneminde yavru bir köpek sahiplenmişti, adını Alp koymuştu. Birçok cephede Alp yanındaydı, Hatta Çanakkale Savaşı'nda bile Alp’in yanında olduğu söylenir. İstiklal Savaşı'nda Yunanlı askerlerin kaçarken arkalarında bıraktıkları bir köpek vardı, adı Alber’di. Atatürk sahiplendi.
Tam yüz yıl önceydi… Cumhuriyet ilan edilirken Atatürk’ün yanında Alber vardı…
Yaşamı boyunca bir dost olarak yanında muhakkak bir köpek vardı, bahçede birlikte vakit geçirdiği, çalışırken ayakucunda bekleyen, sevip okşadığı, onun da bir can olduğunu bildiği, yaşam hakkına saygı duyduğu, sahiplendiği, kendinden savunmasız bir canlının empatisini kurduğu, sevdiği…
Yalova’nın sokaklarında fotoğrafçı ile karşılaştığında, daha yavru bir köpekti Foks… Daha hemen oracıkta Atatürk’ün etrafında dönüp, ayakucundan ayrılmamaya başlamıştı.

Ankara’ydı…
Foks Köşkteki hiçbir anında Atatürk’ü yalnız bırakmıyordu, Uyurken yatağın hemen dibindeydi, yemeklerde ayakucunda, çalışma odasında hemen masanın dibinde. Çalışma odasına Atatürk dışında kimseyi sokmuyor, girmek isteyenlere havlayarak tepki gösteriyordu, bahçede birlikte çok keyifli vakitler geçiriyorlardı. Atatürk’ün sırtındaki yükü alıp götürüyordu, stresten uzaklaştırıyordu O’nu. Foksla birlikteyken hep çok mutlu görünüyordu Atatürk.
İlgi odağı olan Foks, şımarmıyor da değildi, bir gün bol neşeli bir anlarında keyifli vakit geçirirlerken Atatürk’ün elini ısırır. Hemen çiftliğe götürülür Foks. Atatürk eline pansuman yapılırken “Fenalık olsun diye yapmadı” der. Foks'u çok seviyordu, ona çok düşkündü.
Dedim ya Cumhuriyetin en önemli şahitlerinden biriydi diye.
Atatürk bütün törenlerde, davetlerde, balolarda bile yanında götürüyordu Foks’u, Cumhuriyetin yükselişinin her anına şahitlik ediyordu Yalovalı av köpeği. Öylesine bir şahitlikti ki bu, Babaeski, Erzurum, Silifke, Konya, Yalova, Turhal, Trabzon, Gaziantep gibi ziyaretlerinde hep yanındaydı Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün. O’nun neşe kaynağıydı Foks.
Atatürk’ün tüm canlılara karşı sevgisi vardı fakat köpeklere karşı olan sevgisi bambaşkaydı, çocukluk yıllarında başlayan birliktelik son köpeği Foks’la sonlanmıştı. Merhametli olması ve güçlü empati kurma özelliğini hep birlikte yaşadığı bu Patili Dostları sayesinde edinmiş diyebiliriz.
Atatürk Cumhuriyet fikri ile bizlere bu topraklarda özgürce, bağımsız bir şekilde kendimizi ifade edebilme, köklerimizden kopmadan geleceğe yürüyebilme olanağı vermiştir.
Cumhuriyet yaşamaktır, Cumhuriyet Yaşatmaktır!
Atatürk diyor ki; “Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız. Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız…”
İşte tam da bu günlerde ihtiyaç duyduğumuz elverişli zaman belki de bugündür.
Çünkü Yaşam Haktır!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Vet. Hek. Halis Özcan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.