Haydi, değerli milletvekilleri... İzmir fırsatı kaçırmamalı...

Bu gün biraz futboldan ve Türk futbolu ile İzmir ilişkisinden söz edip bir öneride bulunmak istiyorum. Ülkemizde futbolun ilk oynandığı şehir olan İzmir, bu öncülüğünü farklı konularda yıllarca sürdürmüş ve Türk futboluna çok değerli oyuncular armağan etmiştir. Bu futbolcuların bazılarının adını burada yazmayı düşündüm ama sonra vazgeçtim. O kadar çok sayıda değerli futbolcu var ki, yazamadıklarım yaşıyor ise mutlaka kırılır ve alınır, kaybettiklerimizin anılarına da ben saygısızlık etmiş olurum. Ancak tümünün adına sadece bir futbolcuya, futbolumuzun tartışmasız tek taçsız kralı ve değerli ağabey dostum Metin Oktay'a göndereceğim selam hepsinin adına olsun.

İzmir şehri tesis açısından da şanslı bir şehirdir. Cumhuriyet öncesinde sonraları Alsancak Stadı adını alacak Panionios sahasına sahip olmasının yanı sıra Cumhuriyet'in erken yıllarında Bahçelievler'de, Göztepe'de ve Karşıyaka'da üç önemli semt stadına kavuşmuştur. Bu üç stadda İzmirspor, Göztepe ve Karşıyaka bünyesinde nice sporcu yetişirken, Altay ve Altınordu takımları da aralarında olmak üzere Bucaspor, Yeni Bornovaspor, Ülküspor, Yeşilova, Denizgücü, Kale Çamlık, Yün Pamuk Mensucat, Damlacıkspor, Şarkspor, Türkspor vb. takımlarından da sayısız futbolcu spor dünyamıza armağan edilmiştir.

Bütün bunların üstüne 1971 yılında İzmir'de yapılan 6. Akdeniz Oyunları, Türkiye'nin en büyük stadyumunu İzmir'e kazandırmıştır. Aslında bu stadyumun ilk adımı 1955 yılı Eylül ayında atılmıştır. İzmir Şehir Meclisi aldığı kararla, aynı yerde mevcut Halkapınar Sahası'nı, "Spor Sitesi" yapılmak üzere gençliğe armağan eder.

Mersinli Mahallesi’nde Şehitler ve Fatih caddeleri köşesindeki, söz konusu yapı adasında, merkez bölümü olimpik stadyum olan Atatürk Spor Kompleksi adı verilen tesisler, Akdeniz Oyunları için, Yüksek Mimar Harbi Hotan tarafından projelendirilerek inşasına başlanır.

Yüklenici Kemal Uzan tarafından İnşaat sürdürülürken 31 Ağustos 1970 günü stadyum tribünlerinin bir bölümü yansa da, tesisler açılış için zamanında yetiştirilir. Yapıldığı dönemde sabit oturma yerleri olmadığı için kapasitesi tam olarak bilinemeyen Atatürk Stadı'nın, o dönemde basında yer alan haberde 80.000 kişilik olduğu belirtilir. Sonradan eklenen plastik otuma üniteleri ile bu sayı 56.000 kişiye iner. Tesiste stadyumun yanı sıra tribünlü Seha Aksoy Atletizm Stadı ve 4 tane de tribünsüz futbol alanı ile 3 tane açık tenis kortu vardır.

Açık tribünlerinin 39 metre yüksekliğe eriştiği ve 26 kapısı bulunan olimpik stadyumda, tribün altına rastlayan ölü noktalarda ise 12 antrenman salonu, tamamlanmamış yüzme havuzu, kapalı atletizm pisti, sauna, konferans salonu, yönetim bölümleri, basın salonu, şeref salonu ve Atatürk Gençlik Merkezi yer almaktadır. 6 Ekim 1971 tarihinde başlayan Akdeniz Oyunları ile hizmete giren tesise, açılışı yapan zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından “Atatürk” adı verilir. Belki inanması zor ama Atatürk Stadı'nda ilk golü benim attığımı da söylemek istiyorum. 1971 yılı Eylül ayı başlarıydı, Atatürk Stadı'na Bulgaristan'dan getirilip monte edilen ışıklı skorboard anlatıla anlatıla bitirilemiyordu. O dönemde İzmir Devlet Konservatuvarı öğrencisi idim. Dersimin olmadığı bir öğleden sonra stadın ne durumda olduğunu görmek için Halkapınar'a gittim. Hummalı bir çalışma vardı ve o dönemlerde günümüzdeki gibi her tarafta güvenlik elemanları kaynamıyordu.

Kapalı tribüne girdim. Muhteşem tribünleri görünce heyecandan adeta soluğum tutuldu. Hele çimler, pırıl pırıldı. Çoğunun benim gibi meraklı olduğunu düşündüğüm birçok kişinin de tribünlerde ve sahada olduğunu gördüm. Henüz bariyerleri konmamış tribünlerden şeref tribünü önündeki alana inen merdivenleri kullanarak aşağıya indim. Bir grup personel sırtladıkları üç direkli kaleyi skorboArd tarafındaki yerine monte ederlerken, daha önceden monte edildiği anlaşılan Çınarlı tarafındaki kaleye de iki üç kişi ağları monte etmekteydi. Öte yandan sahanın ortasında da bir eğitmen, stadda top toplayacak ve futbolseverlerin "ikibuçukluk" diye andıkları gençlere bir şeyler anlatıyordu. O yemyeşil çimlerin üstünde yürümenin keyfini çıkararak ağır ağır ağları takılmış kaleye doğru yürümeye başladım.

Bu sırada orta yuvarlaktaki gençlerin orada nereden çıktığını bilmediğim bir top ortaya çıktı ve bunlar topun peşinde koşmaya başladılar. Topu önünde bulan gelişigüzel vuruyordu ki, bir tanesi bir şut patlattı ve top orta yuvarlaktan tam ceza yayı önünde durduğum noktaya geldi. Sokakta giderken yolda gördüğüm gazoz kapaklarıyla bile top diye şut çeken bir futbol sevdalısı biriyim. Önüme kadar yuvarlanıp gelen topu hiç seyreder miyim? Önümden tıngır mıngır yuvarlanarak giden topa kaleye doğru bir sol patlattım, sol direğin dibinden ağları buldu. O anda stadda bulunan yüzden fazla insan "Gooolll'" diye bağırmasın mı? Ben oldum zevkten dört köşe. Üç beş saniye sora yanımda şık giyimli, gözlüklü bir ağabey belirdi. Bana adımı ve kim olduğumu sordu. Ben görevli sandım. Gazeteciymiş. Adımı "Olimpiyat Stadyumu'nda ilk golü atan genç" diye haberde kullanacakmış. Adını da söyledi: Hürriyet Gazetesi'nden Orhan Aldinç... Yani ünlü şarkıcı Ayşegül Aldinç'in babası.

İşte sağır sultan duysun diye buradan yazıyorum ki, Atatürk Stadı'nda ilk golü ben attım. 6 Ekim 1971 tarihindeki açılışta kapalı tribündeydim. İliklerime kadar üşüdüğüm çok soğuk bir gündü. O stadda o gün oynanan ilk futbol maçında Türkiye Amatör Milli futbol takımı, Suriye'yi 2 -1 mağlup etti. İlk golü, devrenin ortasında Suriye atmıştı. On dakika kadar sonra Samsunspor'dan Adem beraberlik golünü attı. İkinci yarı ortasında onlar kendi kalelerine bir gol atınca maçı bizimkiler kazandı. O turnuvada Türkiye futbolda 3. olmuştu.

O stadda oynanan ilk lig maçına da gitmiştim. 23 Ekim 1971 Cumartesi günü gerçekleşen maçta Karşıyaka Giresunspor'u, Rasin'in attığı golle 1 - 0 yenmişti.

Nedense ülkemizdeki ilk “tartan pist”e sahip olan stadın kesin kabulü 25 Ekim 1972 tarihinde gerçekleşmiştir. Tesisin mimarı Harbi Hotan Belediye Fen Müdürlüğü Proje Şefi iken, İmar Müdür Vekili olur ve daha sonra da İmar ve Planlama Bürosu Müdürlüğü görevine atanır. Tesise 2000'li yılların başında 12.000 kişilik spor salonu da eklenecektir.

Sözü, yıllarca milli futbol takımının "Uğurlu" stadı olan Atatürk Stadı'na neden getirdim? Kısaca anlatayım. TFF, UEFA'nın adaylıklarını birlikte açıklayacağı 2028 ve 2032 yılları Avrupa Futbol Şampiyonaları adaylıklarının ikisine de başvurmuştu. 2028 için İngiltere ve İrlanda, 2032 yılı için de ayrıca İtalya da aday ülkelerdi. Ancak İtalya'nın stadları eskidir. İtalyan hükümeti de, İtalya Futbol Federasyonu'na parasal olanaksızlık nedeniyle fazla sayıda yeni stad yapılamayacağını bildirince Türkiye devreye girip 2032 için İtalya'ya ortaklı önerdi. Çünkü Türkiye'de yeni teknolojiye uygun çok stad var. Bu gelişme üzerine UEFA da 2032 organizasyonunu Türkiye ve İtalya'ya verdi.

Turnuva için 10 stad şartı var. Bunların beşi ve açılış ya da final maçı da ülkemizde olacak. Stadlardan biri 60 bin ikisi 50 bin gerisi 40 bin – 30 bin izleyici kapasiteli olmak zorunda. Ayrıca bazı şartlar var. En önemlisi de UEFA, stadlara demiryolu ya da raylı sistem ile ulaşılmasını, ayrıca genel ulaşım kolaylığını ve barınma otel vb konularında da alt yapının yeterli olmasını istiyor.

Ülkemiz UEFA için 10 stad belirledi. İstanbul da 3 ve aralarında Ankara'nın inşa halindeki yeni stadı ile Bursa, Konya, Antalya, Gaziantep, Samsun, İzmit gibi şehirlerdeki stadlar var. Bunların bazılarında demiryolu ulaşımı yok ve sayı da 5'e inmek durumunda. Ne yazık ki İzmir'den bir stad yok.

Oysa bu organizasyonda ülkemizde futbolun ilk kez oynandığı şehir olan İzmir mutlaka yer almalı. Elimizde Atatürk Stadı gibi hazır ama çürümeye bırakılmış gibi atıl duran Atatürk Stadı var. Bazı spor insanlarının "İzmir neden olmasın?" diye TV'lerde dillendirdiklerine tanık oldum. 2026 yılına kadar İzmir'deki kısmen hazır stad, neden yeni koltuklar ve dijital yayın sistemleri ile hazır hale gelmesin? Üstelik en önemli talep olan demiryolu ve raylı sistem hemen yanında var. İZBAN var, İzmir Metro var ve İzmir tramvayı var.

Değerli İzmir milletvekillerimiz. Size sesleniyorum.

AK Parti'nin sayın milletvekilleri, eski spor bakanımız Muharrem Kasapoğlu, Mahmut Atilla Kaya, Şebnem Bursalı, Mehmet Ali Çelebi, Eyyüp Kadir İnan, o stadda nice maça çıkmış Alpay Özalan, Ceyda Bölünmez Çankırı ve Yaşar Kırkpınar;

CHP'nin sayın milletvekilleri Yüksel Taşkın, Tuncay Özkan, Sevda Erdan Kılıç, Murat Bakan, Ednan Arslan, Seda Kaya Ösen, Haydar Altıntaş, Gökçe Gökçen, Rıfat Nalbantoğlu, Rahmi Aşkın Türeli, Mahir Polat, Mehmet Salih Uzun, Deniz Yücel ve Mustafa Bilici;

İyi Parti'den Sayın Müsavat Dervişoğlu, Ümit Özlale ve Hüsmen Kırkpınar; Yeşil Sol Parti'den Sayın Burcugül Çubuk ve İbrahim Akın ile Milliyetçi Hareket Partisi'nden Sayın Taner Osmanağaoğlu.

Meclisimizde hiç olmazsa bu iş için ortak bir hareket geliştirin. Bu beş staddan birinin Atatürk Stadı olmasını sağlamak, sizler için hiç güç değil. Yeter ki isteyin, bu işi oldurursunuz.

Lütfen... Lütfen... İzmir bunu sizden bekliyor...

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yaşar Ürük - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.

01

Ercan Ertemçöz - Sevgili Yaşar Ürük. İzmir tarihinin canlı ansiklobedisi olarak görüyorum sizi. “Atatürk Stadı futbol ve diğer sporların ulusal ve uluslararası mabedidir.” diyebiliriz. Ama sizin de bahsettiğiniz gibi bina eskimiş duruma geldi, yenilenmesi gerekiyor. Ve bu haliyle teknik olarak da Milli Maç oynanması imkansız. Atletizm pistinin oluşu sahayı tribünden uzaklaştırdığı için de imkansız.

Atatürk Stadının yenilenmesi ve Milli Maçlara da uygun duruma getirilmesi için sizin de yazdığınız gibi ( çoğu İzmirli olmayan) milletvekillerimizin derhal harekete geçmesi gerekir.

Konuya gösterdiğiniz hassasiyet için kutluyor,bir İzmirli olarak teşekkür ediyorum.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 26 Ekim 11:32


Anket CHP'nin Bodrum Belediye Başkan Adayı Kim Olmalı?
Tüm anketler