Ahmet Taner Kışlalı

Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı; bundan 24 yıl önce 21 Ekim 1999 tarihinde Ankara’da evinin önünde haince hazırlanmış bir tuzak sonunda ülkemizin düşmanları tarafından öldürüldü.

Kışlalı’nın yaşam öyküsünü okurken dikkatinizi çeken bir nokta olmuştur mutlaka. Gelin de bir anımsayalım: Siyaset Bilimci, Gazeteci-Yazar, Öğretim Üyesi.

Böylesi özellikleri bir arada yaşatabilen özel kişiliğini cesurca taşımaktan hiçbir zaman kaçınmayan Ahmet Taner Kışlalı’nın ölümü ne yazıktır ki planlı ve programlı bir ölümdür.

Cumhuriyet Gazetesi’ndeki bir makalesi kaynak olarak kullanılarak günümüzde başka adla yayınını sürdüren bir gazete tarafından açıkça hedef gösterilmişti. Hem de resminin üzerine çarpı işareti konularak. Haberinde ise “Zorba Kemalist, gemi azıya aldı, Halkı köpeğe benzetti" başlığı kullanılmıştı.

O karanlık günlerin ortamında elbette bu menfur cinayeti işleyenler bulunamadı. Atatürkçü düşüncenin yılmaz savunucusu Kışlalı, sevenlerinin gönlünde hep yaşayacaktır elbette.

***

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ; bu ölümle başkanlarından üçüncü şehidini de vermekteydi. Öyle ya: Prof. Dr. Muammer Aksoy 31 Ocak 1990’da, Doç. Dr. Bahriye Üçok 6 Ekim 1990’da benzer düzenlerle öldürülmemiş miydi? Sıra şimdi Kışlalı’daydı.

Ülkemizde günümüzde yaşananlara şöyle kısaca göz gezdirin isterseniz. O zaman Kışlalı’nın yıllar önce düşünüp yazdıklarını daha iyi değerlendirebilme şansınız olacaktır. Her şeyden önce Kışlalı; laiklik kavramını sürekli olarak gündeminde tutmayı amaç edinmiştir. Neler mi söyleyip yazmıştır Kışlalı?

İsterseniz o söyleyip yazdıklarından bir kolaj yapayım sizlere! Buyurun birlikte izleyelim.

Tarikatları ‘sivil toplum’ örgütü sayanlar mı haklı, demokrasinin olanaklarını kullanarak demokrasiyi yıkma hakkının olmayacağını savunanlar mı?

Laiklik, ‘din’in kendisinin değil, din adına baskı ve zorbalığın devre dışı bırakılmasıdır; uzun bir evrim süreci içinde koşulların zorlamasıyla doğmuştur.

Dinler özünde değişmezler. Ama dinleri kendi çıkarları için kullananlar kullanma biçimleri de hep değişirler... Ve tarihten ders almayanlar, onların karşısında hep ağır bir bedel öderler.

Ayrımcılık gericiliktir. İster ırka, ister dine, ister cinsiyete, ister yaşa, İsterse etnik kökene ya da bölgeciliğe dayansın... Bölerek ilerlenmez, bölerek gerilenir!

Yurttaşları arasında ayrım yapan devlet, ‘kötü’ bir devlettir. İnsanları etnik kökenlerine göre ‘biz’ ve ‘onlar’ diye ayıran yurttaşlar ‘kötü’ yurttaştırlar. Gericidirler!

Türkiye’de yaşayan ve kendisini toplumundan sorumlu hisseden herkesin, Atatürkçülük, laiklik ve demokrasi bağlantısını iyi kurması gerektiğine inanıyorum.

***

Ahmet Taner Kışlalı ilk ve orta öğreniminin bir bölümünü babasının memurluğu nedeniyle yurdumuzun değişik yerlerinde, lise eğitimini İstanbul Kabataş Lisesi’nde yaptı. A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. Ardından Paris Hukuk Fakültesi‘nde doktorasını, “Modern Türkiye’de Siyasi Güçler” adlı teziyle tamamladı. 1968-1972 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi‘nde Siyaset Sosyolojisi alanında öğretim görevlisi olan Kışlalı, 1971 yılında TRT Bilimsel Başarı Ödülü’nü aldı. 1972’de doçent, 1988’de profesör oldu.

Kışlalı; 1978 yılında Bülent Ecevit hükümetinde Kültür Bakanı olarak görev yapmıştır.

Esenlikle kalınız…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar C. Şefik Koldaş - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.



Anket AK Parti'nin Kütahya Belediye Başkan Adayı Kim Olmalı?
Tüm anketler