İçimizden Biriydi O Hep Öyle Kalacak…

Bir insanı nasıl tanırız? Yapıp ettikleri, başarıları, ortaya koyduğu yapıtları… Hepsi ışık tutar elbette merakımıza. Yeter mi? Bütün o süreçlerde, hep bir hazırlığın sonrasındaki fotoğraf belirir sanki karşımızda. Bana (da) öyle gelir ki en kestirme yol o insanın gündelik yaşamına konuk olmaktır/ sızmaktır. Çünkü sevinçleri, beklentileri, heves ve heyecanları, kederi ve hüznü, dikkati ve özeni, kestirmeden söylersem “insan yanı” o gündelik telaşta belirir, bazen de o yaşam kesitlerinin öykülerinde…

Atatürk için de böyledir bu.

Oysa -başta tarihçiler- neredeyse herkesin dikkati hep onun yapıp ettiklerinde olduğu (doğrusu, bunu yeğledikleri) için insan yanını en sıcak sözcüklerle aktaran anılar, anlatılar, küçük öyküler hep dikkatlerden kaçmıştır/ kaçırılmıştır. Saklanmıştır kimi köşeciklere… Hele o ders kitaplarımız! Adı üstüne “ders kitabı”; her biri ayrı tatsız, soğuk ve uzak! Her yenisini hazırlayan öncekilerin ezberini devralmayı, körü körüne korumayı vazgeçilmez ödev saymıştır. Ama ve iyi ki dilden dile söylenip gelenler yıkıp geçmiştir o setleri…

***

İNSAN TARAFIMI ÖVÜYORLAR’

Şimdi burada bir kez daha “oysa” deyip sürdüreceğim sözü.

Oysa Mustafa Kemal’in neredeyse yaşamının her anından yansıyan bu küçücük öyküler, anılar, anekdotlar onun insan kimliğini göstermek için inanılmaz bir zenginlik sunar.

Bakar mısınız?

Yıl 1937. Mark Twain Derneği Ödülü’nün kendisine verilmek istendiğini öğrendiğinde gerekçeyi görmek ister Atatürk. Ve kabul eder ödülü.

Çevresinden kimileri şaşkındır:

Paşam, İngilizlerin önerdiği ödülü geri çevirdiniz. Bunu kabul ediyorsunuz…” dediklerinde açıklaması önemlidir:

“Benim insan taraflarımı övüyorlar…” der.

***

KAMÇISIZ OLMAZ MI?

İzmir’de olduğu günlerden birinin gece yarısındayız. Kentin sessizliğini dinlemek ister. Atlı tramvay hazır edilir, düşülür yola. Sürücü, arada kamçısını şaklatarak ki işi raconundandır da yönlendirmektedir atları…

Seslenir sürücüye Mustafa Kemal:

- Kamçısız idare etsen?

“Yürümez…” der sürücü, işine karışılmasa iyi olur makamında.

Durur mu Paşa! Geçer sürücünün yerine, kamçıyı işten “çıkarır”, dizginleri gereğince sallayarak ustaca yönlendirir tramvayı.

Binlerce kişilik bir orduyu yönlendirmiştir, kimseye bir fiske vurmadan.

***

CANIN SAĞ OLSUN BE MISTIK!

Artık cumhurbaşkanıdır. Günü, ayı önemli mi? İstanbul’dadır yine… ama bir çocuk gibi de heyecanlı ve haylazdır… Protokolü, güvenliği atlatıp kaçar Pera Palas’ın odasından. Gecenin bir vakti, yanında birkaç sırdaşı, varır harp okulu yıllarından bildiği Beyoğlu’na; doğruca Barba’nın koltuk meyhanesine… Haber uçurulmuş, Barba hemen hazır etmiştir her zamanki masayı.

İlk yudumda seslenir Barba’ya:

- Otelden gizlice çıktım. Yanıma para almadım, haberin olsun.

Barba, “Para sizden kıymetlidir, Pasam?” der döner işine.

Birkaç yudum sonra yeniden seslenir Paşa, Barba’ya.

- Bak, ciddi söylüyorum; beş parasızım bu akşam Barba!

Barba yine eğilir yerlere kadar, ne önemi vardır paranın, sözü bile olmaz… der, döner işine. Ne ki Paşa’nın derdi başkadır. Çok geçmeden seslenir yeniden:

- Bak Barba, vallahi beş para desen yok bu gece yanımda!

Gülümser Barba, o harp okulu yıllarından kalma bir bakışla. Elini omzuna kor Paşa’nın.

Canın sağ olsun be Mıstık” okşayışı masaya gülümsemeler eşliğinde yayılan Barba, sözün arkasını getirir: “Bunu duymak istersin, anladım…

***

HADİ GEÇMİŞ OLSUN!

Eşi Latife Hanım’la ilk yurt gezisindeler. Adana’ya doğru yol alan trende (“Makam”a, beşer onar, uçakların alınmasına var daha!) dönemin önemli tiyatro oyuncularından Paşa Kazım da var.

Paşa Kazım her ne yapmış etmişse bir ellilik koparmıştır Latife Hanım’dan. Onu da bir cebine koymuş, eğilmiş o yanına yampiri yampiri yürüyor. Derken varmış Mustafa Kemal’in yanına. Meraklanmış Mustafa Kemal, öyle ya bir rahatsızlığı mı var?

Ömrünüz var olsun Paşam, afiyetteyim şükür…” demiş Paşa Kazım. “Yalnız Latife Hanım lütfettiler, harçlık verdiler bir miktar. O ağırlık yaptı da… Onu dengelemektir muradım.

Gülümser Mustafa Kemal.

Çıkar ver şunu ki görelim Latife Hanım’dan ne koparmışsın, dengeyi ona göre kuralım.

Sevinir Paşa Kazım, dengesini “bozan”ı uzatır.

Mustafa Kemal Paşa; bozdurur elliği, iki yirmi beşlik olarak uzatır Kazım’a:

Birini sağ cebine, ötekini soluna… Eh, artık yampiri yürümezsin. Hadi geçmiş olsun.

***

“Dışarıdakiler”in özgür, bağımsız, yedi düvelle barışık, kendi kararlarını kendisi alabilen; “içeridekiler”in laik, demokratik hukuk devleti oluşunu bir türlü kabul edemedikleri… bu uğurda her yola başvurmaktan çekinmedikleri/ utanmadıkları Cumhuriyetin yüzüncü yılına gün olarak da erişmemize iki gün kala Atatürk’ün insan yanını, içimizden biri oluşunu söyleyen anılardan bir demet sunmayı istedim bugün. Konu Atatürk olunca tükenir mi öykümüz? A, sahi onlardan kocaman bir güldesteyi* de siz kucaklayıverin bu haftalarda.

Haftaya yine bu bahçedeyiz. Bir yere ayrılmayın ki salıncağa birlikte binelim Gazi Paşa’yla…

* Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler-“Beni Hatırlayınız”, Süleyman Bulut, anı-anlatı, Can Yayınları, 7. baskı: Ocak 2023 (ilk baskı: 2018), İstanbul.

Bizim Güncel Kitaplarımız

Çocuk-Gençlik

1 Tahtakurusu Motel’de 7 Gece, Hanzade Servi, roman, Tudem

2 Mustafa Kemal’le Yolculuk, Mavisel Yener, roman, Doğan Çocuk

3 Harf Delisi, Aytül Akal, Resimleyen: Yusuf Tansu Özel, öykü, Tudem

4 Balıkçı Korsanlar, M. Banu Aksoy-Ali Çetinkaya, roman, Can Çocuk

5 Tohumların Galaksi Yolculuğu, Mavisel Yener, roman, Redhouse Kidz

6 Köstebeğin Sırrı, Meral Karamuk Uğurşan, roman, Sadık Uygun

7 Sözel Çocuk, Hidayet Karakuş, öykü, Bilgi

7 Dil’in Bilgisi, İbrahim Metin, anlatı-deneme, Sanat Bellek

8 Matisse’in Işığı, Asuman Portakal, öykü, Tudem

Yetişkin

1 Kondüktör Bayram ile Neslihan, Fehmi Salık, roman, Klaros

2 Kalbimin Şiirleri 1, Yaşar Üstün, şiir, Klaros

3 Çocuklarla Sanat ve Felsefe, N. Yılmaz-Y. M. Bilican, kılavuz yapıt, Hayalperest

4 Şiir İyi ki, Ahmet Günbaş, deneme, Klaros

5 İzmir Mekân Hikâyeleri, Talât Ulusoy,Sakin Kitap

6 İzmir Radyosu 1961-1962, Nurçay Türkoğlu, araştırma, İzmir BB Yayınları

7 Aşkın Üç Gecesi, Kemal Gündüzalp, öykü, Alkali Kitap

8 İçgöç, Salih Öztürk, şiir, KKM Yayınları

9 Türk Şiirinin Psikanalizi, Yusuf Alper, inceleme, Kaos Çocuk Parkı

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yunus Bekir Yurdakul - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.