Biz Halkız, Cumhuriyet Bizim!

Şu ülke ne garip, şimdi de Cumhuriyetin 100. yılı kutlamaları tartışılıyor.

Mevcut iktidar idari yapımızın temelini oluşturan Cumhuriyet’in 100. yılını görmezden geliyor.

Bunun anlamı aynı zamanda kurucu liderler tarafından oluşturulmuş demokratik, laik bilimsel değerleri de görmemektir.

Şaka gibi!

***

Biliyorsunuz görmezden gelinen, açıkça söylenmeyen şey çoğumuzca malum.

Sorun, Cumhuriyet’in; dinsel kurumların yerine, laik düşünceyle bilim ve aklı koyması.

Bazı kesimler bunu hazmedemiyor.

Böyle olunca da sağırlar diyologu başlıyor, neden kutlamadın?

“İşim vardı, sağlık durumum elvermedi…” gibi olmadık parodiler uyduruluyor.

Ondan sonra Atatürk heykeline çelenk koymak Ağrı Dağı’na tırmanmak kadar zorlaşıyor!

Gelinen nokta şimdilik bu!

***

Oysa 1923 yılında Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları cumhuriyeti ilan ederlerken amaçladıkları modern bir toplum ve toplumun laik, demokratik bir yapıya sahip olması idi.

Bu amaç 1950’li yıllara kadar iyi kötü sürdürüldü.

Ancak 1950’den sonra sağ iktidarların ülke yönetiminde olması bu gidişe sekte vurdu.

Cumhuriyet’in siyasi ve kültürel değerleri her sefer/ her fırsatta aşındırılıp başka bir dünyanın kapılarının aralanması istendi.

Cumhuriyet’in Osmanlı’nın yerini alması bir türlü bu kesimlerin içine sinmedi.

Modern devletin ortaya çıkışı dinin ortadan kaldırılması olarak algılandı, büyük kitlelere bu yönüyle anlatıldı Cumhuriyet.

Cemaat ve tarikat örgütlenmelerinin ana anlatısı bunun üzerine değil midir?

***

Bu süreç, sözünü ettiğimiz sağ iktidarlar tarafından aksatılmadan sürdürülünce demokrasiye giden yolda da aşınmalar başladı, dini değerleri siyasete taşıyan partiler sahneye çıktı.

Bunda her on yılda bir gerçekleşen askeri darbelerin rolünü de unutmamak gerekir.

Bütün bunlara büyük güçlerin Ortadoğu cofrafyasında ılımlı İslam’ın geçerli olabileceği bir planı devreye sokmasını da ekleyin.

Bu plan; demokrasiyle yönetilen bir ülke yerine, ılımlı İslam’ı savunan, büyük güçlerle arası iyi olan yönetimleri tercih ediyordu.

Kendi demokratik değerlerini savunan laik yapılar bu güçlerin işine pek de gelmiyordu.

Zira bunu Kıbrıs Barış Harekâtı’nda görmüşlerdi.

Bu plan işleyince muhafazakâr ve İslami yapılar için muzzam bir alan açılmış oldu.

Nitekim AKP yirmi üç yıldır bu alanı kullanıyor.

***

CUMHURİYETİN KURUMLARI GENE DE AYAKTA!

Ancak meselenin bir de öbür tarafı var.

Planların ötesinde yaşayan, duyguları gelişkin, Cumhuriyet’in değerleriyle yetişmiş bir de halk var.

O yüzden bütün bu planlar yüz yıllık Cumhuriyet’in oluşturduğu değerleri alaşağı etmeye yetmiyor.

Hükümetin hık mık etmesi de bundan!

Hâlâ toplumun yarısından çoğu modern yaşamı ve değerleri benimsiyor.

***

Muhafazakâr iktidar ise epey biz zamandır bayramlardan başlayarak Cumhuriyet’i ve kurucu değerleri hatırlatacak ne varsa üstünü örtmenin peşinde.

Bunu açıktan yapmıyor, türlü bahaneler yaratılıyor bunun için.

O halde halk kendi Cumhuriyet’ine sahip çıkacak, kutlamaları onlar yapacak.

Esasında başından beri olması gereken de buydu zaten.

Bu bağlamda biz Özbek’te Diş Hekimleri Sitesi sakinleri olarak Cumhuriyet’imize sahip çıkıyoruz.

Cumhuriyet’in kuruluşunu sitemizde, kendi çapımızda kutlayacağız.

***

Eylül başında site yönetim kurulu başkanı Av. Uğur Erkalan’dan bu kutlama işini duyduğumda doğrusu çok da üstünde durmamış, nasıl olsa yüzüncü yıl olduğu için hükümet görkemli kutlamalar yapar, bizimkinin anlamı da olmaz diye düşünmüştüm.

Şimdi anlıyorum ki iş başa düştü!

Çoğu şirketler, bankalar ve bizim gibi olanlar kendi çaplarında bu kutlamalara başladı bile.

Onların bu konudaki ilanlarını televizyonlarda görüyoruz.

Ancak kamudan ve hükümetten bir ses yok!

Çok şaşırmak gerekmiyor galiba!

Biz halk olarak kutlayacağız.

Onu sevgiyle sahiplenecek, değerlere sahip çıkacağız.

Kutlama dediysem öyle görkemli bir kutlama beklemeyin ama sıcak, içten, coşkulu olacağı kesin!

***

Siz bu yazıyı okuduktan iki gün sonra biz, site sakinleri çoluk çocuk, genç yaşlı hep birlikte bu kutlamayı yapacağız.

Elbette “Onuncu Yıl Marşı”nı, arkasından “ İzmir Marşı”nı da okuyacağız.

Çünkü bu Cumhuriyet bizim.

Bize modern yaşamın, laik düşünmenin, eşit yurttaş olmanın, insan haklarının, barışın, hak ve adaletin yolunu açan; bu değerleri hayatımıza sokan Cumhuriyet’i çok seviyoruz.

Aradan 100 yıl geçti, çoğumuzun Cumhuriyetle ilgili dedelerimizden, ninelerimizden dinlediğimiz onlarca anı var hâlâ hepsi kulaklarımızda çınlıyor.

Kısaca bu Cumhuriyet kolay kazanılmadı. Vaktidir yüz yıllık yeni bir koşuya çıkmanın…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Salim Çetin - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.



Anket AK Parti'nin Kütahya Belediye Başkan Adayı Kim Olmalı?
Tüm anketler