Uğur Şimdi'nin 31 Mayıs 2022 tarihli Yenigün Gazetesi'ndeki köşe yazısıdır.
Siyaset; ana amacı bir ülkenin gelişim ve refahını sağlama noktasında, uzun yıllar ve emeklerle üretilen sistemsel bir yapının ürünüdür. Belirli bir doktrin ve felsefe ile çalışma stratejisi oluşturmanın, politika üretmenin hammaddesidir. Hedefinde yönetimsel kabiliyetler kazanmak ve bu yolla devleti yüceltmek vardır. Siyasi partiler; iktidarı hedefleyerek oy oranını arttırma ve desteklediği politikaları gerçekleştirerek müspet sonuç elde etmek isterler. Bunun için de anayasal kurallar dâhilinde fikir, proje ve politika üretilir, uygulanması için kampanyalar yürütür. Bu kısma kadar yazdıklarım sanıyorum ki çoğunluk tarafından genel bir kabul olarak yer alabilir. Günümüzde, siyasi partilerin projeleri ve çalışmalarından ziyade, siyasi arenadaki kavgaları gözler önüne serilmektedir. Salt oy merkezli siyaset anlayışı yüzünden yalanlama, karalama hatta iftiralar ile politika üretilmeye çalışılmakta, negatif kampanya yürütülmektedir. Siyasi partilerin belirli tüzük, yönetmelik ve yönergeleri mevcuttur. Çoğunluğu da birbirinden çok farklı değildir. Hedefleri iktidar olmak, yönetim kadrosu oluşturarak devleti yönetmektir. Birbirilerinin rakipleridirler ancak düşmanları değildirler. Bu meyanda hizmet yarışındadırlar, makam menfaatin değil. Her biri ülkenin nasıl daha yaşanabilir olması noktasında fikir beyan eder, halkın teveccühünü kazanan hizmet etme şerefine erişir.
Ecdadımız devlet yönetmeyi; insanların ve toplumun dirliğini sağlayarak, Rıza-i İlahiyi kazanma yolunda kutsal saydı. Bu felsefe ile devletler kuruldu, yıllarca yaşadı, halkını yaşattı. Ne zaman bu ilkeden ayrıldıysa yıkımlar, gerilemeler yaşandı. Muhalefette yer alanlar doğruyu öğütlemek, yanlışı ikaz edip, tenkit etmek görevindedirler. Maalesef son dönemdeki algı yöneticiler, gelişim hedefinden uzak, sadece yönlendirme propagandalar ile seçmen kitlesini belirli bir kulvarda tutmaya çalışmaktadır. Partilerin yaptıklarından veya yapacaklarından ziyade, siyasi manevraları konuşulmaktadır. Güncel örnekler vermek gerekirse; İYİ Parti kadrosu MHP’ye tekrar geri döner mi? AK Parti ile birleşme durumu olur mu? İttifak masası devrilir mi? İttifakın ortak adayı kim olur? Partisinden kim ayrıldı, kime görev verildi, kim geri çekildi? Toplum, bu ve buna benzer sorulara o kadar muhatap bırakılıyor ki; “Ekonomi nasıl düzelecek, tarıma ne oldu, çözüm nedir?” soruları hep pas geçiliyor. Gençler, emekliler, çocuklar gündeme bile alınmıyor. Velev ki; krizlerle tarımı, iktisadı konuşmayı başarabildik.
Türkiye’deki mevcut partilerin merkezi korumacı yapısı, yönetimin demokratik yöntemlerle değişmesi zorlaştırılmış, hatta imkânsız hale getirilmiştir. Bu yüzden, yeni partilerin kurulması zaruret halini almıştır. Seçim kuralları, bir partinin rahat bir şekilde Meclis’e girebilmesini engellemektedir. Baraj olmasın, herkes beğendiği, istediği siyasi partiyi destekleyebilsin, Meclis’te grup kurabilmekten başka şartları olsun hazineden yardım almanın. O zaman ülkede her toplumun desteklediği çoğunlukçu demokrasi sistemi kurulur. Aksi halde, bugün yaşadığımız gibi dolaylı etki ile ittifak süreçlerinin yaşanması, haricinde farklı bir seçenek görülmemektedir. Bu anlamda amacı sadece kendi mevcudiyetini devam ettirmekten ileri gitmeyecek ittifaklardan harici bir seçenek, herhangi bir rahatsızlık yaratmamalıdır. İttifaklar birlikte karar alabilmenin, birlikte yönetebilmenin, birlikte olabilmenin başarısıdır. Bu anlamda değerlidir, savunulması gerekir.
Partiler, oluşturdukları kadrolar ile yapmak istedikleri ve düşledikleri Türkiye konusunda, yapacaklarını anlatmaktadırlar. Türkiye siyasi yaşamında; Türkeş'in tavizsiz duruşu, Erbakan’ın ilmi siyaseti, Özal’ın kalkınma gücü, Ecevit’in emekçi yönü ve Türk siyasetine katkı sunan daha sayamadığım bir çok liderin vasıfları yaşatılmalıdır. Ülkede, kutuplaştırılmış siyaset yerine ortak akla ihtiyaç vardır. Sığ siyaset ve düşmanlık üretme devri bitmelidir. Halk, kendi deyimiyle “Millet hepsi haho ediyor, ferman ediyor!” Bu çağrıya karşılıksız kalınmamalıdır.
Partilerin görüş ve önerilerini karşı çıkabilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz, desteklemeyebilirsiniz de ancak ortak çağrı dinlemek; sanırım günümüzdeki en büyük ihtiyaç da budur. Türkiye için kaos senaryoları sunanlar, felaket tellallığı yapanlar varken; diyoruz ki az kaldı! Demokratik tüm ülkelerde olduğu gibi, yönetim değişimi sandıkta olur ve halkın takdiri de her şeyin üzerindedir. Korkutma ve caydırma politikası bu millette itibar görmez. Bu ülkede yaşayan mutlu çiftçi, umutlu öğrenci, huzurlu emekli ve çalışan için bekleyin, geliyoruz, az kaldı!
Bu haftaki iyi şey; Azer Baba’dan “Çoğu gitti, azı kaldı” şarkısı, keyifle dinleyin…
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)mehmet ulutürk - ugur kardesim emegine saglik ben sunu anladim savasa senin gibi donanimli bir askerle girmemiz basarinin simdiden gelecegini goruyorum yolun acik olsun
Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.