Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiler Çilingiroğlu Antroposen Çağ ile ilgili çalışmalarını hızla sürdürüyor. Antroposen çalışmalarına ilk olarak Antroposen Araştırma Grubu'nu (Antrog) kurarak başlayan Çilingiroğlu, farklı alanlarda çalışan birçok bilim insanını yan yana getirmişti. Ardından yine Antrog üyesi olan Felsefeci Mehmet Barış Albayrak ile birlikte "Yol Ayrımları: Antroposen’den Çıkış Üzerine Bir Deneme" adlı kitabı yayımlamıştı. Şimdi de özellikle ilk defa karşılaşanlar için Antroposen Çağın sorunlarını ve bu çağdaki insan kavramını ele aldığını belirttiği "Antroposen ve Yeni İnsan" adlı kitabı okuyucusuyla buluşuyor.
'SIRTIMIZDA ETİK BİR SORUMLULUK VAR'
Antroposen ve Yeni İnsan kitabı ile ilgili olarak ilk defa Yenigün'e değerlendirmelerde bulunan Çilingiroğlu, öncelikle antroposen kavramını tanımlıyor: "Antroposeni, insanın, dünyanın ekolojik ve iklimsel koşullarını doğrudan etkilediği ve değiştirdiği dönemin adı olarak tanımlıyoruz. Antik Yunanca 'anthropos'tan yani insan kökeninden geliyor." Bu terimle ise insanın artık bir jeolojik faile dönüşmüş olmasının vurgulandığını belirten Çilingiroğlu, "İnsan neredeyse bir jeolojik faile dönüştü çünkü, gezegenin ve özellikle de içinde bulunduğumuz biyosferin koşullarını ve ekolojik ortamını yaptığı etkinliklerle yoğun olarak bir değişime dönüşüme uğratıyor. Bu değişim ve dönüşümü de olumlu yönde bir değişim olarak tanımlayamıyoruz. Dolayısıyla bu insan betimlemesinin arkasında bir de insanın sırtına yüklenmesi gereken bir etik sorumluluk da var. Çünkü olumsuz yönde sonuçlanan bu değişimler dünyadaki tüm canlı yaşamını etkiliyor. Bu nedenle de hem kendimizi ani bir iklim değişikliği içerisinde buluyoruz hem de çevremizdeki biyoçeşitliliğin hızla azaldığını, türlerin soylarının hızla tükendiğini görüyoruz" dedi. Bu nedenlerin ardında da doğrudan insan etkinliği olduğunu vurgulayan Çilingiroğlu, bu nedenle de Antroposen tanımını yapmakta bir sakınca görmediklerini belirtti.

İNSAN KENDİ ETKİNLİĞİYLE YÜZLEŞMELİ
"İnsanın burada kendi etkinliği ile yüzleşmesi, refleksif bir düşünceye girmesi gerektiğini düşünüyoruz" diyen Çilingiroğlu, "Bu yüzden de bu terimi bu çağı nitelemek için kullanabiliyoruz" ifadelerini kullandı. Kapitalist sistemin rolüne de değinen Çilingiroğlu, "Tabii bu tarihsel koşulların oluşmasının arkasında kapitalist düzenin, tamamen büyümeye ve kâra odaklı bir ekonomik sistemin çok büyük bir rolü var. İnsan da burada dünyayı ve dünyadaki varlıkları birer ekonomik kaynakmış gibi gördüğü için ve bunların sınırlı olduğunu kavrayamadığı için yoğun bir tüketimle aslında dünyayı sömürmüş oluyor. Bunu yaparken aynı zamanda insanlık da bundan çok olumsuz bir şekilde etkileniyor" diye konuştu.
YENİ İNSANIN İKİ HALİ
Kitaptaki Yeni İnsan ifadesini tam da Antroposen Çağın insanı anlamında kullandığını ifade eden Çilingiroğlu, "Bunu iki şekilde tanımlamak mümkün: ilki, ekolojik krizin içinde ister istemez bu tarihsel koşullarda yer alan fakat henüz onunla yüzleşmemiş bir insanlık var. Hâla kapitalist ekonominin sürdürülebilirliğine bel bağlayan ve sürdürülebilir olması için gezegen varlıklarını, canlılarını sonuna kadar tüketmeyi bir şekilde kendinde hak gören bir insan tanımı. Ama aynı zamanda ekolojik yıkımın farkında olup bu yıkıma karşı bir çaba içinde olan ve ekolojik mücadele içinde yer alan, kendini diğer insanlardan veya insan olmayan varlıklardan herhangi bir şekilde üstün, ayrıcalıklı görmeyen, onlarla eşit bir varlık durumunda olduğunu tanıyan yeni bir insan grubu da var" dedi. Yeni İnsanı daha çok ikinci anlamıyla tanımlamayı tercih ettiğini belirten Çilingiroğlu, "Yani teknolojik anlamda 21'inci yüzyılın ortamına ayak uydurmuş bir insan ama aynı zamanda ekoanksiyetesi de gelişmiş, ekolojik konulara, durumlara, haberlere hassas ve bu konuda da kendi içinde bulunduğu bölgede ekolojik mücadelelerin içinde yer alan ve mümkünse de bu baskın kapitalist düzenin karşısında alternatif bir yaşam tasarlayan insanlar olarak tanımlayabiliriz" ifadelerini kullandı.
YA EYLEMSİZLİK YA POLİTİK TAVIR
Alternatif bir yaşamı tasarlamanın bir süreç olduğuna değinen ve kapitalizmin hâla çok güçlü olduğunu, fosil yakıt üreten şirketlerin tarihinin en büyük kârlarını tam da bu dönemde yaptığını ve dünyada şimdiye kadar hiç üretilmemiş miktarda fosil yakıt üretildiğini, 2023 yılının gelmiş geçmiş en yüksek sıcaklık rekorları kıran bir yıl olduğunu vurgulayan Çilingiroğlu, "Yani Antroposen ortamının hâla ivmelendiğini, her ne kadar iklim değişikliği ile ilgili çalışmalar veya antlaşmalar yapılsa bile bu ivmelenmenin kesilmediğini gördüğümüz bir dönem içerisinde yaşıyoruz" dedi. İnsanların buna karşı iki tür tepki verdiğini ifade eden Çilingiroğlu, "Ya tamamen eylemsizliğe ve bir çeşit nihilizme sürüklenip 'artık yapabileceğimiz bir şey kalmadı, insanlığın sonunu bekleyelim, başımıza ne gelecekse gelsin' şeklinde pasif bir duruş sergileyeceğiz. Ya da 'hâla bir şeyleri değiştirebiliriz, insanlıkta bir umut hâla saklıdır' diyen ve politik eyleme yönelmiş ikinci bir tavra sahip olacağız. Kitapta vurguladığım politik tavır alma, eylem içinde olma ve tüm insanların, hangi iş kolundan olursa olsun ekolojik mücadelenin içinde yer almaları gerektiği yönünde oldu. Burada da özellikle iklim adaletsizliği, gıda güvenliği, ekososyalizm, küçülme ekonomileri gibi konuları da ele aldım. Yani kitap sadece iklim değişikliği üzerine yazılmış bir kitap değil aynı zamanda sosyal veya politik alanda da önümüze çıkan yeni kavramlara da değiniyor" dedi.
Çilingiroğlu'nun imza günü, 28 Ekim ile 5 Kasım arasında gerçekleştirilecek olan İzmir Kitap Fuarı'nda, Yeniinsan kitap standında 29 Ekim ve 5 Kasım tarihlerinde, saat 13.00 ile 15.00 arasında gerçekleşecek.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.