Temmuz dünya tarihinde çeşitli olaylarla gündeme gelen önemli bir aydır. Mesela Fransız Devrimi'nin başlangıcı 14 Temmuz’dur.
Temmuz dünya tarihinde çeşitli olaylarla gündeme gelen önemli bir aydır. Mesela Fransız Devrimi'nin başlangıcı 14 Temmuz’dur. Mesela FETÖ'nün darbe yapma denemesi 15 Temmuz'dur. Bunun gibi önemli günlere tanıklık etmiştir Temmuz ayı. En tazesi de 25-26 Temmuzda yapılan CHP Kurultayıdır. Ayasofya'nın ibadete açılması da aynı aya rastlamaktadır. Ayasofya hakkında çokça yorumlar çıkmıştır. Onu, benim şimdilik konu yapmam söz konusu değildir. Ama CHP Kurultayı için bazı şeyler söyleyebilirim. Her ne kadar kurultayın ismi olağansa da pandemi nedeniyle olağanüstü koşullarda yapılmış bir kurultaydır. Başta sayın Genel Başkan olmak üzere parti meclisine, disiplin kuruluna ve bilim kuruluna seçilenleri tebrik ediyor başarılar diliyorum. İşleri zor. Geleceğe yönelik, ülkeyi karanlığa götürmek isteyen güçlerle mücadele etmek gerçekten zor bir görev.
Ama zaten gerek dünyada gerekse ülkemizde sosyal demokrat partilerin işleri her zaman zordur. Başta ekonomi olmak üzere sosyal ve kültürel anlamda yaratılmış olan tıkanıklıkları aşmak da bir o kadar zor. Geçmiş dönemlerde bunları yaşadık. Mesela 1977’nin sonunda yapılmış olan yerel seçimlerde 67 ilin 50 tanesini CHP kazanmıştı. Genel seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştı. Ecevit’in deyimiyle kumar borcu olmayan 11 tane milletvekili de bulunmuştu. Ve o günkü parlamento aritmetiğine göre 226 oy bulunup iktidardaki milliyetçi cephe diye adlandırılan şimdiki Cumhur İttifakına benzeyen bir yapı güvensizlik oyu ile düşürülmüştü. CHP iktidar olmuştu. AP’nin lideri Süleyman Demirel’in ilk demeci "Hükümet olabilirsiniz ama iktidar olamazsınız’ şeklindeydi. Gerçekten de 20 ay iktidarda kalan CHP’nin başbakanına Demirel bir gün bile "Sayın Başbakan’ dememiş ve 'hökümetin başı' diye seslenmişti. Hatta gazetecilerin bu konudaki sorularına, ‘Savaş hali hariç Ecevit’in elini sıkmam' diyordu, öyle de oldu.
Ekonomi her sağ iktidarın (şimdikiler de dahil) yaptığı gibi batmıştı. O yetmemiş gibi o günün TÜSİAD’ı daha hükümet güven oyu alır almaz paralı ilanlarla hükümet aleyhine propogandalara başlamışlardı. Ayrıca insanların temel ihtiyacı olan tüm tüketim maddeleri yok olmuştu. Borçlar inanılmaz boyutlardaydı. 20 ay dayanılabildi. 20 ay sonra yapılan ara seçim ve kısmi senato seçimlerinde Demirel tekrar başbakan oldu. Onun uyguladığı politika ülkeyi 12 Eylül darbesine götürdü.
Dilerim Millet İttifakı çerçevesinde oluşturulacak yeni bir iktidar CHP’nin yeni kadrolarıyla hayata geçer ve önce demokrasimiz sonra da ekonomimiz rayına oturur. Böylece ülkemiz düzlüğe çıkar.
Tekrar organlara seçilen yönetimi kutluyorum, başarılar diliyorum.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.