Neval Savak: Görünmeyen zincirlerle yetiştirildik
İzmir’in şair kadınları Neval Savak, Buket Işıkdoğan ve Dilek Özkan, Gamze Cantürk'ün sunduğu İlham Perisi Gamze programına konuk oldu. Yazar ve şair Buket Işıkdoğan, özellikle Türkiye’de yazmanın cesaret istediğini belirterek, “Biz kadınlar önce o zinciri kendi kendimize vuruyoruz. Görünmeyen zincirlerle yetiştirildik” dedi.
Totaliter toplumlarda özellikle evli kadınların duygularını kağıda dökmeye zor vakit bulduğunu belirten Gamze Cantürk, öne çıkan kadın edebiyatçıların azlığını buna bağladığını söyledi. Bunun yanı sıra yazmanın cesaret isteyen bir eylem olduğunu belirten Buket Işıkdoğan ise, “Kadının kendi yazdıklarını cesaret edip ortaya koyamamasının toplumsal baskıdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Yazmak istediklerim aslında yazdıklarımdan çok daha anarşist diyebilirim. Biz kadınlar önce o zinciri kendi kendimize vuruyoruz. Görünmeyen zincirlerle yetiştirildik. Kadın aşkı yazamıyor, sınırlı yazıyor. Mesela evlisin, başta eşin laf söyleyecek. Cinselliği veya seni çok üzen bir konuyu yazamıyorsun. Kısıtlanıyoruz” dedi.
“Sanatçı engelleri aşmak için var”
Neval Savak ise, bu anlamda başkaldırmış birçok kadın olduğunu belirterek, “Mesela Yaşar Nezihe Bükülmez var. İlk 1 Mayıs şiirini yazan kadın şairimiz, toplumcu gerçekçi… Biz çok rahat bir dönemde yaşıyoruz aslında. Toplumun koşulları eskiden daha içler acısıydı. Şükufe Nihal var. Yaşar Nezihe üç evlilik yapıyor, tek başına mücadele ediyor, ideolojik görüşlerinden hapse giriyor ama bir şekilde yazıyor. İki çocuğu yoksulluktan, açlıktan öldü. Yazmaya engel yok aslında. Yani var ama bunları aşabiliriz. Sanatçı bunun için var. Bilmeden, okumadan yazamazsınız. Okumadan yazmaya kalkan çok insan var. O yüzden bir yere gelemiyorlar. Nitelikli olanlar çok az. Eril gücün hakimiyeti dünya var olduğundan beri hep kadının üzerinde. Güç eşitsizliğinden kaynaklanan bir avantajları var. Kadın hep ikinci sınıf görülmüş. 1793’te giyotinle idam edilen Fransız bir yazar var Olympe de Gouges. Bir deklarasyon yayınlıyor, eril gücün iktidarına kafa tutuyor. Mücadele etmek gerekiyor” diye konuştu.
“Çocuk yazıyor, ‘Boş işlerle uğraşma’ diyorlar”
‘Işığın Peşinde’ kitabının kurgu ağırlıklı olduğunu belirten Savak, “İlaç denemeleriyle ilgili bir roman. Biraz polisiye. Şiir de var cinsellik de var erotizm de var. Bu konuları yazma anlamında özgür olduğumuzu düşünüyorum. Yazmamak için bir sebep yok. ‘Anneyle kızı’ isimli bir kitabım var. Orada da bir kadının başından geçenleri anlatıyorum. Kitapta hapse giriyor. ‘Sen bunu da mı yaşadın?’ dediler. ‘Hayır kurgu” dedim. Nedense yazarların hep kendini anlatacağı düşünülüyor” dedi. Bugünkü eğitim sisteminde yaratıcılığın desteklenmediğini söyleyen Savak, “Çocukların belli bir yapısı var zaten. Siz sadece yönlendirebilirsiniz. Çocuklar bugünkü sistemde yarışmayı öğreniyor. Kendi çocuğumda birçok öğretmenle mücadele ettim. Kitap okumayı zaman kaybı olarak görüyorlar. Çocuk yazıyor, ‘Boş işlerle uğraşma’ diyorlar. Ben edebiyat öğretmeni olsam yazan çocuk görsem onu teşvik ederdim” ifadelerini kullandı.
Dilek Özkan da ‘Birkaç Porsiyon Hayat’ kitabında yemekler üzerinden toplumsal hayata bakışını yansıttığını anlattı. Özkan, örnekler sunduğu deneme kitabının Türk edebiyatında ilk defa yapılmış bir şey olduğunu, Eflatun Cumartesi kitabının da Muammer Hacıoğlu ödülünü aldığını söyledi.
“Hepimizin gerçeği birbirinin yüzüne çarpması lazım: İnsanlıktan çıkıyoruz”
Şairler Resim Yapıyor isimli projesi ile ilgili bilgi veren Neval Savak ise, “Dünyada bir kaos var. Aile içi cinayetler arttı. Büyük yozlaşma var. Irkçılığın da bitmesi gerekiyor. Sokak ortasında kadınlar öldürülüyor, kimse bir şey yapmıyor. Marmaris yangınında çok canım yanmıştı. Sokakta keyfi tekmelenen hayvanlara çok üzülüyorum. Karamsar şiirler yazdığımı söylüyorlar ama gerçeği söylemezsek çözüme ulaşamayız. Artık hepimizin gerçeği birbirinin yüzüne çarpması lazım. İnsanlıktan çıkıyoruz. Depremden sonra belediyeyle anlaşalım, resimleri alsınlar, gelirini depremzedelere gönderelim dedik. Aslında dünyayı ve insanı tekrar özüne döndürmek, iyileştirmek için bir akım başlatmak istedik. Sanatçı sadece kendi için yaşamaz” diye konuştu. Savak, erkek egemen toplumun geçmişte de bugün de etkisini sürdürdüğünü belirterek, Harry Potter kitabının yazarı J. K. Rowling’in isminin sadece baş harflerinin kullanılmasının sebebini anlatarak, “Kadın yazar olursa bu kitapları erkekler okumaz diyerek isminin baş harflerini kısaltıp basmışlar. İzlanda Başbakanı kadınları örgütlemiş. Erkeklerle aynı işi yapıyorlar yüzde yirmi düşük maaş alıyorlar. Hak verilmez, alınır. Kadın Hakları Yasası çıkarma gereği duyuluyor, sonradan seçme seçilme hakkı veriliyor. Bu haklara zaten doğuştan sahip olmamız lazım. Bunlar üzücü. Ekonomi de kadınlar üzerinde baskı unsuru olarak çok fazla kullanılıyor” diye konuştu.
Edebiyatın doğuştan gelen bir yetenek olduğunu söyleyen Savak, “Yoksa istediğin kadar kursa git, kitap oku, yeterli olmaz diye düşünüyorum. İlkokuldan itibaren yazmaya başladım. Ortaokulda bir öyküde öğretmen farkına vardı. ‘Sen yazmadın bunu’ dedi. İnandıramadım. Öteki derste başka bir konu verdi, yazdırdı. Derste yazınca inandı” dedi.
“Bunu sen yazmadın, diyerek yarışmaya almadılar”
Buket Işıkdoğan da ilk şiirimi 11 yaşlarında okulun düzenlediği şiir yarışması için yazdığını belirterek, “Öğretmene götürdüm şiirimi. Bana, ‘Bu şiiri kabul edemem, kime yazdırdın?’ Dünyayı anlattığım bir şiirdi. O yarışmaya beni almadılar. Çok üzülmüştüm. İlk kitabım Buketçe Duygular’ı yazarken evlilik, beklenti dışı gelişmeler, anne olamamak, babamı kaybetmem... İlk kitabımda bunlar vardı. Kitap beni iyileştirdi, şifalandım. Kendim için sakladıklarımı toplumla paylaşmak bana iyi geldi. Okutmadığımız zaman iyileşemiyoruz, o döngüden çıkamıyoruz. Anlaşılmak, görünür, duyulur olmak için çıkılan bir yolculuk bu. İçim kıpır kıpır olmaya başladı. İmbatım Mavi dedim ve İzmir’i anlatan şiirler yazdım. Göçebe Ruhlar Durağı son kitabım. Toplumsal olaylar, pandemi, deprem, kaybettiklerimiz, evde kapalı kaldığımızda dışarıda bir kedi görmenin verdiği mutluluk… Bunları anlattım” şeklinde konuştu.
“Veysel Çolak Atölyesi en büyük şansım”
Eşinin çiçek yerine kitap aldığını ve kendisine hep destek olduğunu belirten Dilek Özkan, “Beni Nazım’la Ahmet Arif’le eşim tanıştırdı. Çocuklara evde şiir okurdum. Oğlum 2 yaşındaydı, Ahmet Arif’in şiirini ezberlemişti. Veysel Çolak Atölyesi ile tanışmam en büyük şansım oldu. Bir kumaş var ama onu işlemek gerekiyor. Bende vardı öyle bir özellik fakat orada da yeteneğim işlendi diyebilirim. Ustalardan el almak gerekiyor. Gelenek olmadan şimdiki şiire ulaşamazsın. Bir Yunus, bir Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan… Bir gelenekten geliyoruz. O olmadan bugünkü şiiri yakalamak çok mümkün değil” açıklamasını yaptı.
“Edebiyat ortamı tarafsızlığını yitirdi”
Bugün tarafsızlığını yitirmiş bir edebiyat ortamı olduğunu belirten Neval Savak, “Ahbap çavuş ilişkisiyle özel yakınlıklarla yürüyen bir sistemde benim şiirimi de kitaplarımı da kimse değerlendiremez, ‘Bu edebidir, değildir’ diye ölçü biçemez. Eleştirmen yok bir sefer. Herkes birbirini övüyor. Samimi olsunlar, tarafsız olsunlar, yerden yere vursunlar beni. Başka ilişkiler yaşayıp birilerini şair diye ön plana çıkarıyorsan benim kitabımı değerlendiremezsin” ifadelerini kullandı.
Gamze Cantürk ise programı, “Belediyelerden kadınlara pozitif ayrımcılık istiyoruz. Konak, Karşıyaka, Bornova ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden projelerimize destek vermelerini istiyoruz” sözleriyle kapattı. (HABER MERKEZİ)
15 Kas 2023 - 13:56 İzmir- Tv Yenigün
Muhabir Nedim Kirtiş
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Gazete Yenigün Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Neval Savak - Herkesin emeğine sağlık. Teknik ekipteki arkadaşın da emeğine sağlık. Kutluyorum, başarılı programlar diliyorum sevgili Gamze Cantürk.
Yazılan yorumlardan Gazete Yenigün hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gazete Yenigün editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gazete Yenigün değil haberi geçen ajanstır.